27 Aralık 2011 Salı

Akademisyen Alan Üniversiteler...

Akademik personel alımlarına ilişkin ilanlar, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı.




Buna göre, Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Tıp Fakültesine 2 profesör, 2 doçent ve 3 yardımcı doçent; Eğitim fakültesine 1 yardımcı doçent; Fen-Edebiyat Fakültesine 3 doçent; Mühendislik Mimarlık Fakültesi'ne de 3 yardımcı doçent alımı yapacak.

Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesine 2 doçent; Fen-Edebiyat Fakültesine 1 profesör, 5 doçent, Mühendislik-Mimarlık Fakültesine 1 profesör, 1 doçent; Necatibey Eğitim Fakültesine 1 profesör; Bandırma İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesine 1 profesör ve 1 doçent; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesine 1 profesör; Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksek Okuluna 1 doçent; Balıkesir Meslek Yüksek Okulu'na da 1 profesör alınacak.

EGE ÜNİVERSİTESİ'NDE PROFESÖR AÇIĞI

Ege Üniversitesi, çeşitli fakültelerine 15 profesör, 15 doçent alacak.

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesine 1 profesör, 5 doçent; Ziraat Fakültesine 1 doçent; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesine 3 doçent; Fen Fakültesine 1 doçent; Edebiyat Fakültesine 1 doçent; Eğitim Fakültesine 3 doçent; Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksek Okuluna 1 doçent; Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu'na da 1 profesör alınacak.

Notebook Alana FERRARİ hediye !!

Haier'in indirimli fiyatlarıyla dikkat çeken notebook'larını alanlar, bir Ferrari de kazanabiliyor!


Haier'in Türkiye distribütörü DataStar, yeni yıla, yeni taşınabilir bilgisayarla girmek isteyenlere Ferrari hediye ediyor. Ocak ayı sonuna kadar devam eden kampanya sekiz ayrı model Haier notebook'u kapsıyor. Bu notebook'lardan birini alan herkese 1:10 boyutunda Ferrari 599 GTB Fiorano araba hediye ediliyor. Uzaktan kumandalı bu oyuncak, lisanslı bir ürün ve orijinal Ferrari kırmızısı renge sahip.

DataStar Pazarlama Müdürü Mahmut Ulucan, "Yeni yıla yeni Haier notebook'la girmek isteyenleri aynı zamanda Ferrari sahibi de yapıyoruz" diyerek, kampanya kapsamındaki Haier notebook'lardan birini alan herkese yaklaşık 150 TL değerindeki, uzaktan kumandalı Ferrari 599 GTB Fiorano'yu ücretsiz hediye ettiklerini belirtti. "Uzaktan kumandalı Ferrari, sadece çocukların değil meraklısı olan her yaştan bireyin ilgisini çeken bir oyuncak. O nedenle herkes kullanabilir. Ama Haier notebook'u kendisi için alanlar, isterlerse Ferrari'yi güzel bir yeni yıl hediyesi olarak da kullanabilirler. Üstelik 1:10 boyutunda olması gayet ilgi çekici" diyen Ulucan, bu fırsatın Ocak ayı sonuna kadar süreceğini vurguladı.

26 Aralık 2011 Pazartesi

.com, .de, .net, .uk, .org...

.com, .de, .net, .uk, .org... Tüm bu uzantılar arasında kimin lider olduğunu hiç düşündünüz mü?


Verising'e göre Eylül sonu itibariyle internetteki site sayısı 220 milyonu aştı. Haziran'dan itibaren ise 4.9 milyon yeni site açıldı.

Büyüme gösteren bir diğer alan adı sektörü ise, ülkelere özel alan adları (ccTLD) (.de, .uk gibi): Önceki çeyreğe göre yüzde 2.7 ve önceki yıla göre yüzde 9.8 artış göstererek 86.9 milyon siteye ulaştı. En fazla kullanılan 10 alan adı uzantısı ise sırasıyla .com, .de, .net, .uk, .org, .info, .tk, .nl, .ru ve .eu oldu. .com kmseyi şaşırtmadı ama ikinci sırada .de'nin olması gerçekten şaşırtıcı...

Aralarında en ilgi çekici olan ise .tk (Tokaleu) uzantısının büyük bir büyüme göstererek ilk 10'a girmesi. Tokaleu, Avustralya civarlarında 1.500 nüfusa sahip ufak bir ada ve bir istatistiğe göre hane başına 4 milyon site düşüyor. .tk alan adları uygun fiyatlı olduğu için pek çok site domain olarak burayı tercih ediyor. Bu sitelerin başında ise zararlı siteler var. McAfee' nin yaptığı bir araştırma, .tk alan adlarında dolandırıcılık ve spam içerikli sitelere ortalamanın 2 katı daha fazla rastlandığını belirtiyor.

Site isimlerinin kiril alfabesini desteklemesiyle beraber canlanan .ru (Rusya) alan adı ise .eu (Avrupa Birliği)'yu geride bırakıp 9. sıraya yerleşti.

Üçüncü çeyrekte yüzde 1.8 artan uzantılar .com ve .net ise toplamda 112 milyon siteye sahip.

Samsung ve Sony' nin Ortaklığı Bitti...

Samsung, Sony'nin elindeki hisselerini aldı; 2004 yılında Sony ile birlikte kurdukları S-LCD ortaklığını bitirdi.


Teknoloji dünyanın iki dev ismi Samsung ve Sony, 2004 yılında anlaşmaya vararak S-LCD ortaklığı kurmuştu. Ancak Samsung, aradan geçen 7 yılın ardından Sony'nin de yüzde 50'lik hissesini satın alarak bu girişimin tek yetkili ismi oldu.

Sony'nin Samsung'a hisselerini devretmesinin arkasında yatan neden ise Sony'nin televizyon satışlarının beklenenin altında kalması ve Japon Yen'inin değerinin yükselmesi...

Samsung'un Sony'nin hisselerini almak için ödeyeceği tutar ise 939 milyon dolar olarak duyuruldu.

Bu alımın ardından Sony, daha önce de olduğu gibi Samsung'dan LCD paneller almaya devam edecek; ancak üretim kısmında herhangi bir sorumluluk üstlenmesine gerek kalmayacak.

Anonymous Saldırdı!

Bilgisayar korsanı grup Anonymous, Gölge CIA olarak bilinen, güvenlik konularına odaklı ABD merkezli düşünce kuruluşu Stratfor'a saldırı düzenlediğini açıkladı.


Grup, eylemi sırasında elektronik posta adresleri, şifreler ve kredi kartı bilgileri çaldığını duyurdu.

Anonymous, bilgiler şifrelenmeden tutulduğu için edinebildiğini söylüyor.

Grup, Stratfor'un müşterileri arasında ABD Savunma Bakanlığı'nın yanısıra, bazı güvenlik kurumlarıyla, medya kuruluşlarının da bulunduğunu bildirdi.
Austin merkezli kuruluş Stratfor ise internet üzerindeki bütün faaliyetlerini durdurduğunu açıkladı.

Anonymous'un üyesi olduğunu söyleyen bir kişi daha sonra internet üzerinden yayınladığı mesajda, Stratfor'un müşterilerinin kredi kartı bilgilerini kullanarak farklı yardım kuruluşlarına bir milyon doların üzerinde bağış yaptıklarını açıkladı.

Stratfor, çalışan bilgilerin yayınları satın alanlara ilişkin liste olduğunu, Stratfor'la ilgili olan bireyler ya da kurumlarla ilgili listeyi içermediğini öne sürdü.

Anonymous, geçmişte Wikileaks'in düşmanı olarak gördükleri mali kuruluşlara da internet üzerinden saldırılar düzenlemişti.

4 Aralık 2011 Pazar

Microsoft 100bin Kişi Alacak?


Dünya devi Microsoft, Türkiye'ye yatırım için kolları sıvarken, Microsoft Türkiye Genel Müdürü Tamer Özmen yeni yatırım planlarına ilişkin önemli açıklamalar yaptı.

Özmen, hedeflerinin Microsoft'un önümüzdeki 3 yıla yönelik stratejileriyle paralel olduğunu belirtti.

Özmen, bilişim sektörüne 4 milyar dolarlık bir büyüme ve dolaylı olarak 100 bin kişiye iş imkanı sunacaklarını ifade etti.

FireFox Bitiyor Mu?

Hemen paniğe kapılmayın, Firefox ölmedi. Ama bazılarımız için artık ortalarda görünmeyecek!

Firefox'un mimarı Mozilla, 4 yıl önce son kullanıcıya ulaşan Leopard işletim sisteminde Firefox'u tamamen ortadan kaldırmayı planlıyor.

Çarşamba günü yayınladığı bir mesajla bu düşüncesini kullanıcılarla paylaşan Mozilla'dan Josh Aas, Mac OS X 10.5 işletim sistemi altında çalışan Firefox'a olan desteklerini Mozilla olarak 6 ay içinde çekeceklerini dile getirdi.

Mesajda Mac OS 10.5'ten Mozilla'nın desteğini çekerek, Mac OS X 10.6 ve 10.7'ye daha fazla yoğunlaşacaklarına dikkat çekildi.




Şu an Mac Firefox kullanıcılarının yüzde 24'ü Mac OS X 10.5 işletim sistemini kullanıyor. Firefox desteğinin çekilmesiyle birlikte 2012 Haziran ayına kadar bu oranın yüzde 13'e düşmesi hedefleniyor.

ABD'de İnternet Yasaklarına Hızlı Çözüm!

ABD'de gündeme gelen internet yasaklarına karşı ayağa kalkan korsanların çözümü hızlı geldi!



İnternet yasaklarının sadece ülkemizde gündemde olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Batı dünyası da şu günlerde interneti sansürlemeyi amaçlayan bazı çalışmalar yapmakta ve bunun sonucunda da Pirate Bay gibi telif hakkıyla korunan içerik paylaşımı yapan sitelerin sonunun gelmesi an meselesi. Halihazırda İtalya, Finlandiya ve Belçika'da siteye erişim kapalı. Fakat bu çabaların ne kadar boş olduğunu göstermeyi amaçlayan bir grup geliştirici, "The Pirate Bay Dancing" adında bir tarayıcı eklentisi hazırladı.

ABD'nin iç güvenlik makamı "Homeland Security"nin ICE birimi geçtiğimiz yıl alan adlarını bloke etmeye başlamıştı. Bu gelişme üzerine bir araya gelen ve kendilerine "MAFIAAFire" adını veren bir grup geliştirici, bloke edilen web sitelerini yeni adreslerine yönlendiren bir tarayıcı eklentisi kodladılar.

Eklenti bir virüs gibi yayıldı ve şu anda 200.000 kullanıcı bu eklentiden faydalanarak yasaklı sitelere erişebilmekte. Fakat durumdan rahatsız olan ICE, Mozilla'dan eklentiyi sitelerinden kaldırmasını istedi. İsteği reddeden Mozilla vakfı, bu tür girişimlerin internetin açık yapısını tehdit ettiğini dile getirdi.

MAFIAAFire iki gün önce tekrar sahneye çıkarak dünya çapında süren sansürlere dur demek adına "The Pirate Bay Dancing" eklentisini yayınladı. Bu eklenti ise kullanıcıyı rastgele seçilen vekil sunucular üzerinden erişmek istediği siteye götürerek DNS ve IP engellerini aşmaya yarıyor.

27 Ekim 2011 Perşembe

Adaleti Sağlamak

Bir şairin yazdığı polisiye roman: ADALETİ SAĞLAMAK...


Ailesi gözlerinin önünde öldürülmüş küçük bir çocuk…
Kardeşini arayan bir ağabey…
Ağabeyinden ve geçmişinden kopmuş bir kardeş…
Sevdiği adamın asıl kimliğinden habersiz genç bir kadın…
Hayattan yorulmuş, inzivaya çekilmiş ihtiyar bir balıkçı…
Aile mirası olan mesleğine tutkuyla bağlı genç bir komiser…
Kocasına aşık hamile bir eş…
Babasından uzak büyümüş bir bar sahibesi…
Peşinde olduğu adamın kızına aşık genç bir adam…
Aşk, tutku ve heyecan dolu bir hikaye…
Ve unutulmaz bir final…
Merak uyandırıcı bir olay örgüsü…
Sürükleyici bir olay öyküsü ve güzel bir kurguyla 13 Kasım Pazar günü saat 12:00 de ankara onuncuköy cafe de imza günüyle siz sevgili okurlara kitabını sunuyor.
yer: ONUNCU KÖY KİTAP KAFE
SELANİK CADDESİ NO:50 / 4 TEL:418 00 64

7 Ağustos 2011 Pazar

Anonymous Kimdir?







Anonymous 2003 yılında 4chan'de yayılmaya başlayan bir internet oluşumu ve kimliğini gizleyen birçok internet kullanıcısından oluşan anarşik bir küresel beyin...
Hareket ilk başta bir hedefe yönelik eğlence olarak başlasa da 2008'den sonra internet özgürlüklerine karşı protesto ve duruşlarıyla uluslararası ortak hackerlıkla bağdaştırılmaya başlandı. Oluşum, WikiLeaks'in de 3 ana başarı kaynağından biri olarak gösteriliyor.

Dünyanın pek çok yerinden demokrat hackerların katıldığı ağda belirgin bir hiyerarşi bulunmuyor. Gruba destek vermek isteyenler, ücretsiz bir botnet yazılımını indirerek bilgisayarlarını Anonymous saldırılarında birer nefer haline getirebiliyor. Şu anda Anonyomus botnetinde 50 bine yakın bilgisayar olduğu tahmin ediliyor.

Grup, ilk büyük eylemlerini WikiLeaks'i zor durumda bırakmaya çalışan PayPal, Visa ve MasterCard gibi ödeme ve kredi kartı firmalarına karşı yürütmüştü. Aynı gerekçeyle Amazon ve bakanlıklar gibi pek çok siteye de saldıran grup,Tom Cruise ve Jon Travolta'nın üye olduğu Scientology tarikatına da uzun süredir saldırılar düzenliyor.

Grup, internette dosya paylaşımını kısıtlayan ve pornografiyi engelleyen kişi ve kurumların internetteki tüm varlıklarını da sürekli bombalıyor.

Grup manifestosunda, internetin serbest ve açık bir platform olması için çalıştıklarını ancak son yıllarda hükümetlerin internetteki özgürlükleri kısıtlamak için yoğun kampanya başlattıklarını belirtiliyor.

Yüzlerini ve kimliklerini gizleyen Anonymous, son olarak Sony'nin uğradığı saldırıyla gündeme gelmişti. Ancak iddialar doğrulanmadı.

Yeni Gücüyle Anonymous

Hacker grubu Anonymous, hedef sunuculardaki SQL açıklarını kullanarak "yıkıcı bir etki" oluşturan yeni bir JavaScript aracı geliştiriyor.

RefRef adındaki yeni aracın "Low Orbit Ion Canon (LOIC)" adlı yazılımın yerine geçmesi bekleniyor. Eylül'de çıkması beklenen RefRef, Tech Herald'ın haberine göre sunucunun kaynaklarını tüketerek onu "pes ettiriyor".






Anonymous, yeni silahını Pastebin adlı web sitesi üzerinde deneyerek siteyi 42 dakika boyunca çökertmeyi başarmış. Bir Anonymous üyesi, RefRef'i şöyle açıklamış: "Büyük bir canavara bir havuç verdiğinizi ve boğulmasını seyrettiğinizi düşünün."

Diğer bir Anonymous üyesi, Tech Herald'a yaptığı açıklamada ise silahın sadece güncel olmayan ve yamaları yüklenmemiş sistemleri etkileyebileceğini söyledi ve şunları ekledi: "Sony, sistem bakımının iyi olmadığını düşünüyordu. Böyle aptalca kararlar alan şirketler, bu aracın saldırılarına açık olacaklardır."

6 Ağustos 2011 Cumartesi

Kitap ve Kültür Fuarı

Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı, 30. kez Beyazıt Meydanı'nda ziyaretçileriyle buluşuyor. Bu yıl, 163 stantta 200 yayınevi ve edebiyat, tarih, kültür, medeniyet, felsefe, din alanında yaklaşık 50 bin kitap ziyaretçilerle buluşacak. Fuarda ayrıca yazarlar okur buluşmaları da düzenlenecek




Türkiye Diyanet Vakfı tarafından 1983 yılında Ankara'da başlatılan Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı, 1984 yılından bu yana İstanbul'da her yıl Ramazan ayında okuyucular ve yazarları buluşturuyor. 28 yıldır İstanbul Sultanahmet Camii avlusunda gerçekleştirilen fuar, geçen yıl İstanbul 2010 Kültür Başkenti Projesi yürütme kurulu ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş.'nin de dahil olmasıyla Beyazıt Meydanı'na taşındı. Fuar, yine İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. işbirliğiyle Beyazıt Meydanı'nda ziyaretçilerini bekliyor. Senelerdir kültür ve medeniyetimize önemli katkılar sunan fuarda, birçok yerli ve yabancı yazar ağırlandı, imza günleri düzenlendi. Cami avlularında halka buluşan yayınevleri kitaplarını indirimli fiyatlarla daha fazla insan ulaştırdı. Bu sene kitap fuarı beş ayrı üniteden oluşuyor. Kitapların yanı sıra yayınevleri tarafından düzenlenen imza günlerine de ev sahipliği yapan fuar çadırı, Ramazan Sohbetleri başlığı altında hem dini hem de edebi alanda isim yapmış konuşmacıları dinleyicilerle buluşturacak olan Beyazıt Camii yanındaki sohbet alanı, Ramazan boyunca çeşitli konser organizasyonlar için sahne, sağlık kabini ve Beltur'a ait iki ayrı yiyecek sahasından oluşan bölümler kolaylıkla gezilebilecek.

İNDİRİMLER OLACAK

Her yıl Ramazan ayında kurulan ve yoğun ilgiyle karşılanan fuara gelen ziyaretçiler dünyaca ünlü yazarların kitaplarını büyük indirimlerle uygun fiyatlara alma imkanı buluyor. Fuarda Doğan Yayıncılık'tan Nesil Yayınları'na, Yapı Kredi 'den Ötüken Yayınları'na, Timaş'tan, Can ve İnkılap Yayınları'na kadar geniş bir yelpazede her okuyucu profiline hitap edecek kitap bulmak mümkün. Edebiyat, tarih, kültür, medeniyet, felsefe ve din alanında yaklaşık 50 bin kitabın geniş bir okuyucu kitlesine ulaşacağı fuar, her gün 11.00–24.00 arasında ziyaretçilere açık olacak. 30. Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı'na, İstanbul'da 163 stantta 200 yayınevi iştirak ediyor. Her yıl olduğu gibi bu yıl da kitap dostlarını unutmayan yayınevleri, yüzde 20 ile yüzde 50 oranlarında indirimli satışlar yapacak.

ÜLKÜCÜLER Belgeseli

Belgesel 13 bölüm halinde, Eylül ayında TV'de yayınlanacak(kanallar ile görüşmeler devam ediyor) ve TV yayınını takiben DVD'ler seçkin mağazalarda satışa sunulacak... Ayrıca arşiv olarak elinde bulundurmak isteyenler için, konuşmaların tamamının yayınlanacağı iki kitap satışa sunulacak...
Şimdilik elimizde fragmanlarımız vardır TV de yayınlandığı an bölüm bölüm yayınlayacağız...













Fragman 1

http://www.facebook.com/video/video.php?v=10150278727546690&oid=233769866640308&comments


Fragman 2

http://www.facebook.com/video/video.php?v=10150278679581690&oid=233769866640308&comments



Fragman 3

http://www.facebook.com/video/video.php?v=10150278755286690&oid=233769866640308&comments

Facebook Kullanıcıları Rahatladı !

Facebook spamcısı yakalandı Facebook kullanıcılarına 27 milyondan fazla spam göndermekle suçlanıyor...


Facebook kullanıcılarına 27 milyondan fazla spam mesajı göndermekten hakkında dava açılan Amerikalı, güvenlik güçlerine teslim oldu.

California’da Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ajanlarına teslim olan "Spam Kralı" lakaplı Sanford Wallace, savcılar tarafından facebook’un spam filtrelerini aşabilen bir program geliştirmek ve kullanıcıları hesap ayrıntılarını vermeleri için kandırmakla suçlanıyor.

Hakkındaki suçlamalardan ötürü 10 yıla varan hapis cezasına çarptırılma riski bulunan ve 100 bin dolar kefaletle serbest bırakılan Wallace, kendisine yöneltilen suçlamaları reddediyor.

Savcılar, Wallace’ın geliştirdiği programın facebook kullanıcılarının duvarında "arkadaşlarından geliyormuş" gibi mesajlar yayınladığını ve kullanıcıları, hesap ayrıntılarının ele geçirildiği bir web sitesini ziyarete davet ettiğini iddia ediyorlar. Savcılara göre, facebook kullanıcıları buradan da Wallace’ın "önemli gelir" sağladığı bağlantılı bir başka internet sitesine yönlendiriliyorlar.

İddianameye göre, bu yazılım ayrıca facebook kullanıcılarının arkadaşlarının listesini ele geçiriyor ve onların duvarlarında da spam mesajı yayınlıyor.

Kasım 2008 ve Mart 2009 arasında gönderilen 27 milyondan fazla spam mesajı ile 500 bin civarında facebook hesabının bu yöntemle ayrıntılarının ele geçirildiğini belirten yetkililer, Wallace’ın hakkında altı ayrı suçtan dava açıldığını kaydettiler.

Facebook 2009’da Wallace’ı dava etmiş, federal hakim Wallace’ın facebook’un bilgisayar ağına girmemesine karar vermişti, ancak Wallace’ın bu yasağı defalarca ihlal ettiği belirtilmişti.

Sosyal ağ MySpace de Wallace’ı benzer bir kararla mahkum ettirmişti.

'erkekler ZAYIF cinsiyet'

ERKEKLER ZAYIF CİNSİYET




Erkekler sportif alanlarda kadınlardan daha üstündür. Daha hızlı koşarlar, daha fazla ağırlık kaldırabilirler ve nesneleri daha uzağa atabilirler. Ancak Harvard Men’s Health Watch Ocak 2010’da yayınlanan rapora göre medikal açıdan erkekler “zayıf cinsiyet”.

Biyolojik faktörlere bakıldığında şu gerçekler gözümüze çarpıyor. Kadınların iyi kolesterolü erkeklere göre daha yüksektir ve bu nedenle kalp rahatsızlıkları riski azdır. Ayrıca aşırı kilolar erkeklerde daha tehlikelidir.

Sosyal faktörlerde ise stres, kin, öfke gibi durumlar bulunur ve erkeklerde çok daha fazladır. Bu nedenle erkeklerin kalp hastalıklarına yakalanma riski de oldukça fazladır. Kadınlar ise tam tersine daha güçlü sosyal bağlar kurmayı başarır ve bu sayede bir çok psikolojik sorundan uzak dururlar.

Davranışsal faktörlerde ise sigara, alkol ve uyuşturucu bulunur. Bunlar genelde erkeklerin başına bela olan sorunlardır.

oruç ve sigara...!

Sigarayla oruç açmak kalp krizini tetikliyor




Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Cevdet Erdöl, sigara ile oruç açmanın, nikotine 'damarlarımı daralt'komutu vermek anlamına geldiğini söyledi.

Kardiyoloji uzmanı olan Erdöl, yaptığı açıklamada, sigaranın her zaman zararlı olduğunu, ancak özellikle aç karnına içilen sigarının verdiği zararın daha ciddi boyutlara ulaştığını belirtti.

Ramazan ayında oruç tutan sigara bağımlılarından bazılarının, orucu sigara ile açtıklarını ifade eden Erdöl, bunun 'ölümcül tehlikeye davetiye çıkardığını'söyledi. Yaklaşık 16 saate varan bir açlık süresinin ardından hemen sigara içmenin damarlar üzerinde ciddi etkiler oluşturduğu belirten Erdöl, 'Sigaranın içinde bulunan nikotin ve benzer özelliği olan diğer maddeler, özellikle uzun süren açlığın ardından içildiğinde damarlarda kasılma yapıyor.

10 Mayıs 2011 Salı

the end facebook

Değeri on milyarlarca doları bulan Facebook efsanesi sona mı geliyor? İşte şok tahminler...
On milyarlarca dolarlık değeriyle internetteki gözlerin üzerinde olduğu site Facebook'un yükselişi yavaş yavaş son mu buluyor? Reuters'ın haberine göre Facebook'un hisselerini ellerinde bulunduranların bir kısmı, sahip oldukları 1 milyar dolarlık hisseleri ikincil piyasalar üzerinden satmak istiyorlar. Bu satışların firmanın değerini 70 milyar dolara çıkartabileceği konuşuluyor.

Bazı finans uzmanlarına göre Facebook'un bu büyümesi gerçek değeriyle doğru oranda değil. Beklentilere göre hisseleri ellerinde bulunduranlar satışları yapmak için fiyatları düşürmek zorunda kalacaklar, bu kadar yüksek değerdeki hisseleri kimse satın almak istemeyecektir. Facebook'un bahsedilen değeri Time Warner

ve News Corp'un toplam değerine eşit olabilir ancak çoğu kişi bu fiyattaki bir yatırımı Facebook gibi zirvede olan ancak geleceği tam belli olmayan bir oluşuma yapmayacaktır.

Yeni Kahraman!!

Türk Telekom'dan süper kahraman!

Türk Telekom, dünyayı kurtarmayı amaçlayan yeni süper kahramanını çocuklara tanıttı! İşte 'Süpercan'

...Türk Telekom, ülkemizin ilk süper kahramını Süpercan'ı yeni maceralarıyla çocuklara sunuyor. Türk Telekom grubu şirketlerinden Sobee Studios tarafından Marvel Characters BV işbirliği ile hayata geçirilen çevre temalı yeni oyun Süpercan'da, uzaylı istilasına karşı dünyayı kurtarmak için kahramanlar heyecan dolu bir maceraya atılıyor. Ev telefonu ile yapılan aktivasyon sonrasında tüm Türk Telekom müşterileri oyunu ücretsiz olarak oynayabilecek.

Oyunu ücretsiz olarak edinmek mümkün
Süpercan oyununu www.supercanoyun.com veya www.ttcocuk.com adreslerinden ücretsiz olarak indirmek mümkün. Oynamaya başlamak için, ana ekranda yapılan yönlendirme ile 0800 211 41 41 numarası, ev telefonlarından ücretsiz olarak aranarak oyunun aktive edilmesi sağlanıyor. Arama yaparak ev telefonu numarasını kaydettiren kullanıcılar, numaralarını kullanarak oyuna kolayca giriş yapabiliyorlar.

Türk telekom'un yeni oyununda Süpercan'a Örümcek Adam, Hulk ve Iron Man gibi Marvel evreninin efsanevi karakterleri eşlik ediyor. Çevre temalı olan ilk oyun çocuklar ile buluşuyor. Önümüzdeki günlerde TT Ofis ve Bayilerinde, Türk Telekom müşterilerini yeni sürprizler bekliyor olacak.

Çocukların ve ebeveynlerinin birlikte eğlenebilecekleri bir macera oyunu

Süpercan oyunu, uzaydan gelen, ağaçları keserek ve çevreye tehlikeli atıklar yayarak dünyayı felakete sürüklemeye hazırlanan bir robot ordusuna karşı koyan Süpercan maceralarını konu alıyor. Süpercan'ın kritik anlarında yardıma Örümcek Adam, Hulk, Wolverine ve Iron Man gibi Marvel süper kahramanları yetişiyor.

Süpercan çocukların eğlenerek oynayabilecekleri bir oyun olmakla birlikte, ebeveynlerin de çocuklarıyla sıkılmadan, hoş vakit geçirebilecekleri bir macera oyunu olma özelliği taşıyor. Çevre temalı oyunla başlayacak Süper Can serisi, çocuklara vizyon kazandıracak maceralar ve çok ilginç görevlerle hem oyun hem seri filmlerle eğlendirmeyi ve eğlenirken de ögretmeyi hedefliyor.

Örümcek Adam, Hulk, Wolverine ve Iron Man yeniden Türkiye'de
Çocuklarla bilgisayar oyunu, çizgi romanlar ve internet çalışmalarıyla buluşacak olan Süper Can, farklı şehirlerde düzenlenen etkinliklerle, bu yılda ülkemizi ziyaret eden Marvel kahramanlarına ev sahipliği yapıyor.

3 Mayıs 2011 Salı

SANAL ZORBALIK!

Sanal zorbalığın yol açtığı 8 düşündürücü olay!

İnternet dev bir kaynak ama felaketlere, olaylara ve trajedilere de yol açabiliyor. İşte 8 tanesi!

İnternetin sunduğu anonim olma şansı sayesinde sanal zorbalık, oldukça yaygın bir hal aldı. İnsanlar gerçek hayatta yapamadığı şeyleri, internette daha kolay ve tanınmadan yapabiliyor ve amaçlarına ulaşabiliyorlar.

İçinde bulunduğumuz bilgi çağı, büyük faydalarının yanında suçları, iftirayı ve hatta şiddeti bile dijitalleştirdi. Bu saldırılar zaman zaman oldukça yıkıcı sonuçlara yol açabiliyor, hatta ölümle sonuçlanabiliyor.

Sanal zorbalık, iki çocuğun arasında olduğu gibi şirketler ve hatta devletler arasında dahi olabiliyor. Bu makalemizde sanal zorbalığın yol açtığı 8 önemli olayı ele aldık. İnternet'in ve teknoloji çağının karanlık yüzü diyebileceğimiz bu olaylar gerçekten de düşündürücü...

1. Lori Drew (2006)
13 yaşındaki Megan Meier adlı kız çocuğu, 17 Ekim 2006'da Josh Evans'dan 'Dünya sensiz daha iyi olurdu' yazılı bir mesaj aldı. Josh'la hiç tanışmamasına rağmen ona karşı bir takım duygular besleyen Megan 20 dakika sonra yatak odası dolabında ölü bulundu.

Bu hikayeyi daha trajik bir hale getiren ise Josh Evans'ın gerçekte var olmaması. Lori Drew ve kızı, Josh Evans adındaki kişiyi Megan'ın kızı hakkında ne düşündüğünü öğrenmek için uydurmuşlardı. Drew'e göre son mesajlar bu oyunu bitirmeye yönelikti. Drew 2008'de Bilgisayar dolandırıcılığı ve kötüye kullanmadan tutuklandı ancak 2009'da beraat etti.

2. Stuxnet virüsü İran'ın nükleer programına saldırdı (2010)
İranın nükleer programı hakkında politikacıların yaptığı uyarılar devam ederken kimsenin akılından geçmeyen birşey oldu. Stuxnet adlı bilgisayar solucanı İran'ın nükleer tesislerini ele geçirdi ve sistemlerinde sorunlara yol açtı. İran'ın dijital altyapısını tasarlayan Seimens, virüsün herhangi bir hasara yol açmadığını iddia etti.

İran'a göre ülkeler birleşerek ve Stuxnet'i meydana getirmişlerdi. Eğer bu iddia doğru ise İran, sanal savaşın ilk kurbanı olabilirdi.

3. Tyler Clementi'nin intiharı (2010)
Üniversite öğrencisi Tyler Clementi'nin yurttaki oda arkadaşının kurbanı oldu. Dharun Ravi, Clementi'nin homoseksüel deneyimlerini Twitter'da yayınladı. Clementi bundan iğrenmiş ve utanmıştı. Clementi 22 Eylül 2010'da George Washington Köprüsü'nden atlayarak intihar etti. Dharun Ravi ve arkadaşı Molly Wei'nin davaları sürüyor.

4. Scientology'ye saldırı (2008)
İnternette anonim olabilmek inanılmaz bir güç kaynağı olabiliyor. Hacker'ların bu defaki hedefi ise Scientology oldu. Kurbanlarının beynini yıkadığını ve aileleri yıktığını düşünen hacker'lar 21 Ocak 2008'de YouTube'da yayınladığı bir video ile savaş ilan etti. Saldırı fakslar, şaka aramaları, maskeli protestolar, IRS'den kilisenin vergi durumunu inceleme isteği gibi şeylerden oluşuyordu.

5. Gene Simmons'a anonim saldırı (2010)
Müzik grubu KISS üyesi Gene Simmons, 2010 MIPCOM'daki şu sözleri hacker'ların hedefi haline gelmişti: "Markanızı koruduğunuzdan emin olun. Kavgacı olun. Herkese dava açın. Evlerini ve arabalarını alın. Kimsenin bu çizgiyi geçmesine izin vermeyin."

Anonim hacker bu sözlerin ardından hemen Simmons'un web sitesine saldırdı ve hizmeti engelleme (DoS) saldırılarıyla siteyi birkaç saat çökertmeyi başardı. Ne olup bittiğini anlamayan Simmons ise sitesine bunu yapanın ciddi bir şekilde cezalandırılacağına dair bir uyarı yerleştirdi. Bunun ardından ise site tekrar çökertildi.

6. Ryan Halligan'ın intiharı (2003)
13 yaşındaki Ryan Halligan, 2003 yazında zamanının çoğunu çevrim içi geçirdi. İnternet onun için güvenli bir yerdi. Ryan yaşına göre küçüktü ve öğrenme yetersizliği vardı.

Ryan'ı çevrim içi bulan okul arkadaşları onu mesajlaşma programı üzerinden rahatsız etmeye başladılar. Yaz tatilinde de alay edilmekten kurtulamayan Ryan tatilin ardından daha da fazla alay edildiği okuluna tekrar başladı. Ryan'a karşı acımasızca davranan bir kız ona 'ezik' diyerek aşağıladı. Ryan'ın cevabı ise şu oldu: 'senin gibi kızlar yüzünden kendimi öldürmek istiyorum'.

Ryan söylediğini yaptı ve 7 Ekim 2003'de kız kardeşi tarafından evinin banyosunda ölü bulundu. Ryan'ın ölümünün ardından mesaj günlüklerini inceleyen babası ise gördükleri karşısında şok olmuştu...

7.

ABD diplomatik yazışmalarını yayınladı (2010)
Wikileaks de bir zorbalık olabilir mi? Politikacılar üzerinde baskı kurmak ve kötü politikaları için onları utandırmak amacını taşıyan Wikileaks, ne kadar iyi bir sonuca yol açacak olsa da kulağa bir zorbalık gibi geliyor.

Julian Assange tarafından yönetilen kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan WikiLeaks, yaklaşık çekrek milyon gizli ABD belgesini açığa çıkarmıştı ve şu an hala yayınlamayı sürdürüyor.

WikiLeaks, temel hakları koruduğunu söylüyor ancak bunun için başvurduğu yöntem sorgulanabilir. Rüzgar zamanla yön değiştirip WikiLeaks'in başını yakabilir mi? Belki de hayır...

Assange, seks suçları incelemesi nedeniyle şu an Londra'da ev hapsinde. Assange'ın ABD belgelerini yayınlamaktan sorumlu tutulup tutulmayacağını ise zaman gösterecek.

8. Cyxymu'ya saldırı (2009)
Rusya ve Gürcistan arasında devam eden siber savaş çoğu kişinin ilgisini çekmiyor. Ancak 7 Ağustos 2009'da Twitter'ın çökmesinin nedeninin, Gürcistanlı eylemci blog yazarı Cyxymu'yu susturmak isteyen Rus Hacker'ları olduğunu kim bilebilirdi ki?

Cyxymu, Abkhazia'daki savaşta Gürcistanlı sivillerin hayatlarıyla ilgili konuları kapsamlı bir şekilde ele alıyordu ve bu konunun incelenmesi Rusların pek de hoşuna gitmiyordu...

1 Mayıs 2011 Pazar

Beyonce Davalık!

Güzel yıldızlardan biri ve önemli oyun yapımcısı aynı haberde. Üstelik pek de iyi bir biçimde değil!


Ünlü şarkıcı Beyonce Knowles bir oyun firması tarafından dava edildi. Gate Five LLC isimli oyun geliştirme firmasının iddiasına göre, Beyonce yüzünden firma çok zor durumda kaldı ve 70 işçisini işten çıkartmak zorunda bırakıldı.

Oyun geliştirme şirketi ve Beyonce arasında yapılan anlaşmada, oyuncuların dünyaca ünlü yıldızla dans etmesine olanak sağlayacak bir oyun geliştirilecekti. Oyuna 7 milyon dolar yatırım yapan Gate Five LLC, oyun kritik bir noktaya ulaştıktan sonra Beyonce'un yeni istekleri ve fikrini değiştirmesiyle beraber zor duruma düştü. Beyonce'un projeden çekilmesinden sonra yatırımcısının da projeyi terk etmesiyle batmanın eşiğine gelen firma çareyi ünlü yıldızı dava etmekte buldu.

Gate Five LLC, Beyonce'nin babasının bile kızının yaptığı bu davranıştan dolayı utanç duyduğunu belirtti. Beyonce şimdilik iddialara bir yanıt vermedi

Windows'un Sonumu Geldi?

İşletim sistemi dünyasının en hızlı yükselenleri belli oldu... Hayır; Windows bunlardan biri değil!
Analiz firması Gartner'dan gelen en son verilere göre Mac OS ve Linux, 2010'un en hızlı büyüyen işletim sistemleri oldu.

Gartner'ın Çarşamba günü açıkladığı verilere göre dünya çapındaki işletim sistemi gelirleri 2010'da 30 milyar dolara ulaştı ve 2009'a göre yüzde 7.8 arttı. Microsoft ise yüzde 78.6 ile bu pazarın lideri konumunda. İlginç olan ise Linux ve Mac'lerin hem sunucu hem de istemci işletim sistemlerindeki hızlı yükselişi.

Apple'ın platformu 2010'da Mac masaüstü ve laptop'lar sayesinde yüzde 15.8 büyüyerek gelirlerde 520 milyon dolara ulaşırken Microsoft, istemci pazarında sadece yüzde 9.2 büyüdü. Sunucularda ise Red Hat Enterprise Linux sunucu gelirleri, 2010'da yüzde 18.6 artarak 592 milyon dolara ulaştı. Microsoft'un sunucu pazarındaki büyüme oranı ise yüzde 7.5'de kaldı.

İşletim sistemlerinin toplam paylarında ise IBM yüzde 7.5, HP ise yüzde 3.7 ile dikkat çekti.

SONY'den KÖTÜ HABER!!

Sony,

Sony, Playstation 3'ü hack edenlerin kredi kartı bilgilerini de çalınmış olabileceğini bildirdi
Sony, Playstation 3'ü hack edenlerin kredi kartı bilgilerini de çalınmış olabileceğini bildirdi.

Sony'den Playstation 3 krizi için bir açıklama geldi. Açıklamaya göre hackerlar kullanıcıların kredi kartı bilgilerini de çalmış olabilir.

Daha önce kredi kartlarının çalınmış olup olmadığı konusunda bir bilginin olmadığını söyleyen şirket ilk defa kredi kartlarının açlınmış olabileceğini söyledi.

Sony soruşturmanın savcılarla işbirliği halinde geçecfeğini ve verilerden sorumlu kişilerin de soruşturulacağını bildirdi.

Şirketin ikinci adamı Kazuo Hirai de üyelerine hackerların vermiş olduğu rahatsızlıktan dolayı derin üzüntü duyduğunu açıkladı.

27 Şubat 2011 Pazar

Cisco, Inlet Technologies’i Satın Alıyor

Satın alma ile Cisco’nun Videoscape stratejisinin desteklenmesi amaçlanıyor.
Veri ağları konusunda dünya lideri olan Cisco, Adaptive Bit Rate (ABR) dijital medya işleme platformları lider sağlayıcılarından Inlet Technologies’i satın almaya hazırlandığını duyurdu. Merkezi Kuzey Carolina’daki Raleigh’de bulunan Inlet’in, Cisco’nun Videoscape TV platformunun özelliklerinin artırılmasına katkıda bulunması ve servis ile içerik sağlayıcılara Internet Protokolü (IP) üzerinden herhangi bir cihazdan video deneyimi sunma imkanını sağlaması planlanıyor.

Cisco Videoscape, servis sağlayıcıların dijital TV ile sosyal medya ve iletişim uygulamalarındakionline içeriği bir araya getirerek ev ve mobil video deneyimini sunmalarını sağlayan kapsamlı bir TV platformu. Inlet’in yönetilen ve yönetilmeyen ağlarda akan multimedya içeriğinde kullanılan ileri ABR teknolojisi, video akışının kalitesini gerçek zamanlı ağ koşullarına uyarlıyor.
Cisco Başkan Yardımcısı ve Servis Sağlayıcı Video Teknoloji Grubu Genel Müdürü

, “Mobil, masaüstü ve akıllı cihazlarda medya tüketimi arttıkça servis ve içerik sağlayıcılar heyecan verici video deneyimleri sunma konusunda inanılmaz fırsatlara sahip oluyor. TV deneyiminin yeniden keşfinde Cisco’nun Videoscape platformu önemli bir rol oynayacak ve Inlet satın alması da müşterilerimizin ağı, yenilikçi video deneyimlerini tüm cihazlardan tüketicilere sunacakları bir platform haline getirmesini sağlayacak” diyor.

Inlet, Cisco’ya IP ağlardan herhangi bir cihaza ABR video sunma teknolojisinde uzman olan güçlübir ekiple katılıyor. Anlaşmanın tamamlanmasının ardından Inlet çalışanları Cisco’nun Servis Sağlayıcı Teknoloji Grubu’na katılacak.

Anlaşmaya göre Inlet’in tüm hisseleri için Cisco yaklaşık 95 milyon dolar ödeme yapacak. Anlaşmanın 2011’in ilk yarısında tamamlanması bekleniyor.

TV'DE OPERA!!



Sony ile Opera takımları,işbirliği yaptıklarını ve bu işbirliğinin sonucunda da Sony'nin yeni televizyonlarıyla birlikte benzersiz bir internet deneyimi sunacaklarını açıkladılar.Ayrıca bu deneyim Sony Blu-ray player'lara da gelecek.

CES 2011'in en ilgi çekici yanlarından biri de Sony'nin yeni televizyonları oldu. İnternet bağlantısı yapılabilen televizyonlar üreten Sony, tarayıcı konusunda da Opera ile işbirliği yapıp televizyonlara olan ilginin daha da artmasını planlıyor.

Opera'nın yetkililerinden Christen Khrogh ise bu konu hakkında şöyle bir konuşma yaptı:
"Sizin de bildiğiniz gibi web dünyası günden güne gelişiyor,bizim amacımız da bu gelişmeyi çeşitlendirmek,internet dünyasını farklı cihazlarda da erişilebilir kılmaktır."

"Bizim Sony için biçilmiş kaftan olmamızın sebeplerinden biri de genişbant yayın yapıyor olmamız sayesinde ünlü marketler tarafından tercih edilmemizdir.Ortak bir stratejik görüş ve gerekli teknoloji ile endüstride harikalar yaratacak yeteneğe sahibiz."

Sony zaten internet konusuna önem vermiş,bu yönde çalışmalarını yoğun bir şekilde artırmıştı;buna örnek olarak da Sony Bravia Internet TV'yi gösterebiliriz.Bu alanda şimdilik tek rakibi olan Samsung'u da Opera ile yaptığı işbirliği sayesinde saf dışı bırakacak gibi görünüyor.Zira Opera ile insanlar internette özgürce dolaşabilecek,HTML5,HbbTV ve de OIPF gibi teknolojilerden de yararlanabilecekler

AMD Brazos tabanlı WindPad hazır


Almanya-hannover’de önümüzdeki hafta içinde gerçekleştirilecek CeBIT 2011 etkinliği için çalışmalarına hız veren firmalar yeni ürünlerini tanıtmak heyecanını yaşıyorlar. Mobil sistem gamında geniş ürün yelpazesine sahip olan MSI, bilgisayar fuarına yeni bir tablet ile katılacak, WindPad 110W. 100W modelinde olduğu gibi Windows 7 Home Premium işletim sistemi yüklenmiş olarak gelecek yeni MSI tableti, AMD’nin Brazos platformunu temel alıyor.

10.1inç dokunmatik ekranla donatılan mobil aygıt 2 adet 1GHz’lik x86 işlem çekirdeği barındıran C-50 APU ile güçlendirildi. Entegre Radeon HD 6250 grafikçisi sayesinde DirectX11 desteğini tablete taşıyan MSI, 32GB kapasiteli SSD eklediği WindPad 110W modelinde WiFi bağlantısı, G-sensörü ve ortam ışık algılayıcısı kullandı. 2011 yılının ikinci diliminde mağazalarda görmeye başlayacağımız AMD-Brazos tabanlı tabletin, Intel tabanlı türevi olan WindPad 100W modelinde ise tek çekirdekli Atom Z530 (1.6GHz) işlemci bulunmakta

DİKKAT!! DOLANDIRILMAYIN

Günümüzde internet artık ciddibir gelir kapısı olmuş durumda. Ancak paranın dolaştığı her yerde olduğu gibiburadada yankesiciler cirit atmakta. İnternettenPara Kazanmaya Çalışırken Karşınıza Çıkabilecek Tüm Dolandırıcılık Hilelerinedeyinmeye çalıştım.

Bukriz dönemlerinde işsiz yada çalıştığı işin geliriyle geçim sıkıntısıyaşayanlardan olabilirsiniz. Ya da bilgisayar sektörüyle içli dışlı bir esnafolarak yıllardır geliştirdiğimiz donanım bazlı çözümler dev elektronikmarketlerinin satış sonrası sunduğu destek nedeniyle, artık mahalle sakinleriarasında çok rağbet görmüyordur. Dolayısıyla sizde uzun zamandır kulağınızagelen “internet işinde çok para var” söylentilerine kulak kabartır olduğunuz vehatta çoktan harekete geçtiniz bile. Elinizdeki fazlalık ürünleri (anakartlar,ramler, harddiskler, eski dizüstüleri gibi vb….) OEM Parçaları “sahibinden.com”gibi sitelerde satışa çıkartıp birkaç ufak iş bile yaptınız. Artık internettedaha büyük işlere girişmek için sizi korkutacak pek bir şey görünmüyor. Peki ama internet gelir konusunda gerçektenbu kadar güvenilir bir kazanç kaynağı mı?

Sıradanolmayan bir örnekle işe başlayalım. Örneğimiz biraz sıra dışı olsun ki internetüzerinden tabiri caiz ise haksız kazanç elde etmenin püf noktalarınısergilemede başarılı olsun. Malumunuzdur ülkemizde ek bir kazanç söz konusuolduğunda çalışanından, beyaz yakalısına, esnafından cebinde biraz paraylaboşta gezenine tüm her kesin ilk aklına gelen iş ikinci el oto ticaretidir. Heleki çevrenizde bu işlerden anlayan birazda samimi olduğunuz bir ustanız varsa buiş kesinlikle yapılabilir görünüyor. Ancak her ne kadar internet kurduolsanızda talep çok fazla olduğu için satışta kar getirecek araçların galerigibi tecrübeli diğer piyasa oyuncuları tarafından siz daha telefon açmadan satınalındığını fark etmeniz çok sürmeyecektir. Dolayısıyla hayal ettiğiniz kar payıdüşündüğünüz rakamlardan uzaklaştıkça daha çok kar edebileceğiniz kamuihalelerine yönelmeniz işten bile değil.

İştetamda bu noktada yukarıda bahsettiğimiz çeşitli sıkıntılar ortaya çıkıyor. Googleyapacağınız taramalarda tüm devlet araç ihalelerini görüntüleyip takipedeceğiniz pek çok internet sitesi karşınıza çıkıyor. Bu siteleri ziyaretettiğinizde karşınıza çıkacak olana rakamlar sizi resmen büyüleyecek vesatıştaki araçlara ilişkin sınırlı bilgilerin devamını görmek için can atmayabaşlayacaksınız. Ne var ki site yöneticileri bu noktada devreye girerek “adult”sitelerin para kazanma mantığından hatırlayabileceğimiz sorgulanan bilginingösterimi için para ödemesi talep etme yöntemiyle çalışıyor. Tabiî ki talepedilen ücret tamamen yasal. Üstelik portalların sunduğu fazladan hizmetlerindeücretlendirilmesi gayet normal. Ne var ki tüm bunlara karşı normal olmayan birdurum var o da şu Sizden ücret talep edereksize ihale bilgileri sunan siteler zaten bu verileri internetten veücretsiz bir şekilde alıyor. Dolayısıyla siz ücretsiz edinebileceğinizbilgilere ya yeterince araştırmadığınızdan yada üşengeçliğinizden gereksiz paraharcamış oluyorsunuz. Örneğimize sadık kalırsak kredi kartı, çek, senetborçları nedeniyle Güneşli otoparkında neredeyse üst üste yığılı olan hacizliaraçları İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı nın web sitesinden (www.

(www.ivdb.gov.tr) adresinden ihale ilanlarınatıklayarak kolaylıkla listeleyebilirsiniz.

Yukarıdaverdiğimiz örnekte her şey yasal ve ahlaki açıdan uygun olsada nasıl gereksizbir para harcamasıyla sonuçlandığını göstermiş olduk. Eğer internetteyapacağımız işlerden para kazanmada gerçekten ısrarcıysanız internetin ücretsizbir ortam olduğunu ve reklam dışında hemen hiçbir şeye para harcamak zorundamutlaka prensip edinin. Aksi taktirde pirince giderken evdeki bulgurdan daolmayın.

Pratikteinternetten para kazandırmayı vaad eden siteler yukarıdaki gibi istisnaidurumların dışında genellikle dolandırıcılık amaçlı kurulmuş oluyor.

İnternetsayfaları üzerinden para kazanmanın ana ilkesi “ne kadar tıklanabildiği” oldu. Dolayısıylaeğer internetten para kazanacaksanız bunun temelindeki ilkenin tıklama olduğunuasla unutmayın. Tıklama dışındaki hemen her para kazanma biçiminin altında birdolandırıcılık yatması mümkün. Aslına bakarsanız internet üzerinden parakazandırma vaad leri internet dolandırıcılığı Top 10 listesinde ilk beş sıradayer alıyor. Bunun en geçerli yöntemi ise çek yöntemi. Dolandırıcılar birsatışın karşılığında büyük komisyon teklif ediyorlar. Bu illa satış olmakzorunda değil kimi zaman işde sipariş edebiliyorlar. Kurbana iş veya satışkarşılığı geçersiz bir çek teslim ediliyor. Kendi komisyon payını düşerek gerikalan kısmını nakit olarak göndermesi ve daha sonra çekin vadesi geldiğindetahsil etmesi isteniyor. Dolandırıcı çekin karşılıksız olduğu öğrenildiğindeçoktan kayıplara karışmış oluyor.

ALINTIDIR

25 Şubat 2011 Cuma

Microsoft, Visual Studio 2010’a Türkçe Dil Özelliği Ekledi

21. yüzyılının sonuna geldiğimizde birçok yerel dilin hızla yok olmasından dolayı UNESCO, 1999 yılında kültürel çeşitliliğin ve yerel dillerin korunması için 21 Şubat’ı Uluslararası Anadil Günü ilân etti. Dünyada yaklaşık 6000 farklı yerel dilin konuşulmasının kutlandığı bugünde Microsoft, Visual Studio 2010’a Türkçe dil seçeneği ekleyerek Türk yazılım geliştirici ve son kullanıcıların Visual Studio teknolojisini çok daha verimli kullanabilmelerini sağlıyor.


Microsoft, 21 Şubat Uluslararası Anadil Günü’nde globalde

, Windows 7 ve Visual Studio 2010’a eklediği yeni dil seçenekleriyle bugünün önemini destekliyor ve kutluyor. Visual Studio 2010’a eklenen yerel dil seçeneklerinden biri olan Türkçe ile Türk kullanıcılar artık teknolojinin getirdiği yenilikleri kendi dillerinden takip ederken programın tüm özelliklerini kolayca kullanabilecek.

Çokdilliliğin ve kültürel çeşitliliğin devamlılığına katkı sağlayan Microsoft, Türkçe’nin de içinde yer aldığı Microsoft Yerel Dil Programı’nda 1.7 milyar kişinin konuştuğu yerel diller ile yazılımlarını buluşturuyor

23 Şubat 2011 Çarşamba

Beyzade'nin Düğünü

TİYATRO ONUNCU KÖY'ÜN HAZIRLAMIŞ OLDUĞU 2 PERDELİK KOMEDİ OYUNUMUZ BEYZADE'NİN DÜĞÜNÜ,12 MART CUMARTESİ GÜNÜ SAAT 19:00'DA YENİMAHALLE BELEDİYESİ TİYATRO SALONU İVEDİK CADDESİ NO: 33 TİYATROSEVERLERLE BULUŞACAKTIR... BİLET TEMİNİ: 0507-975-86-09 VE 0506-782-66-86

22 Şubat 2011 Salı

Az Enerji Harcayan Bilgisayar

Bilgisayarlarımızı ihtiyacımıza göre almadığımız veya gereği gibi optimize etmediğimiz için çoğu zaman gereğinden fazla enerji harcamış oluyoruz. Bazı donanım değişiklikleri, optimizasyon ayarları, amaca uygun bilgisayar almak gibi etkenler daha az enerji harcamanızı sağlayacaktır.

# Daha az enerji harcayan yeni tür harddiskler kullanın. Birçok firma artık daha az enerji harcayan harddisklerüretiyor. Daha hızlı veri transferi yapan harddiskler hem daha az enerji harcıyor hem de size hız kazandırmış oluyor.
# Bilgisayarın enerji ile ilgili en önemli parçası tabiki Power Supply (güç giriş kaynağı). Eskimiş olan Power Supply’ı değiştirmelisiniz. Daha az enerji tüketen, çevre dostu güç kaynakları üreten firmalar var. Örneğin Antec firmasının

serisi Power supply cihazları çevre dostu olarak düşünülmüş. Bu ürünler gerçekten önemli enerji tasarrufu yapabiliyor.
# Diğer önemli bir nokta bilgisayarınızın hızını artırmaktır. Bunu söylerken bilgisayarınızın işlemci hızını artırmaktan bahsetmiyorum. Bilgisayarınızın tutarlı bir ortama sahip olması için düzenli bakımlarının yapılması gerektiğini söylemeye çalışıyorum. Bu bakımlar için özel programlar da kullanabilirsiniz. Örneğin C Cleaner adlı program tarayıcı tarafından bırakılan atık dosyaları siler, geçici dosyaları siler, çöp kutunuzu temizler, çeşitli fazlalık kayıtları siler.
# Örneğin Puran Defrag adlı program sadece sabit diskteki dosyaları birleştirmekle kalmaz windows yüklenirkenki dosyalarınızı da düzene sokar. Windows’un sistem araçlarından kendi bakım bileşenlerini de kullanabilirsiniz. Windows 7 bu konuda özellikle çok profesyonel bir şekilde bilgisayarınızın bakımını yapar. Bir de size hepsi bir arada bir çözüm sunalım. Bunun için Tune Up Utilities 2011 programını kullanabilirsiniz.
# Bilgisayarınız için otomatik kapatmayı gerektiği zaman kullanın. Örneğin bir dosya inmesi için bilgisayarınızdan uzaklaşmışsınızdır ve bilgisayarınızı dosya indikten sonra da gereksiz olarak açık kalabilir. Bu gibi durumlar için otomatik kapatmaya ayarlama programları kullanabilirsiniz. Örneğin şunu kullanabilirsiniz: Switch Off
# Artık tüplü monitörlerden hem sağlığınız için hem de daha fazla enerji harcamamak için vazgeçin ve LCD monitörlere geçin.
# Daha az yer kaplayan bir bilgisayar her zaman daha az enerji harcar. Örneğin kasası olmayan bilgisayarlar mevcut. Monitör içerisine gereken bileşenler entegre edilmiştir. Böylece hem daha az yer kaplarsınız ve yine tasarrufunuz olur.
# Bilgisayarınıza fazladan bağlı duran ve kullanmadığınız yazıcı, hoparlör, herhangi bir usb aygıt varsa bunları çıkarın ve gerektiğinde bağlayın.
# Yeni bir bilgisayar almayı düşünüyorsanız ve eğer ihtiyaçlarınızı karşılıyorsa masaüstü bilgisayar yerine bir Laptop veya Netbook alabilirsiniz. Özellikle netbookların çok uzun pil ömürleri oluyor ve bilgisayarı ağır işlemlerde kullanmayanları daha özgür kılıyor.
# Aslında genel olarak bilgisayarınızın eski parçalarını yeni ve az enerji harcayan modellerle değiştirebilirsiniz. Birçok bilgisayar donanım firması daha hızlı çalışan ve daha az enerji harcayan parçalar üretmeye çalışıyor.

Mobil Ödeme ile Alışveriş

Cep Telefonlarıyla mobil ödeme yaparak alışveriş yapanların sayısı Dünya genelinde 108 milyonu geçti.
Dünya genelinde mobil ödeme kullananların sayısı, önceki seneye göre yüzde 54,5 artış gösterdi ve 108 milyon 600 bin kişiye kadar ulaştı. Bu da bütün cep telefonu kullanıcılarının yüzde 2.1 ini oluşturuyor.

Asya/Pasifik bölgesi, mobil ödeme teknololjisinin en çok kullanıldığı yer olarak görünüyor. Sadece bu bölgelerdeki kullanıcı sayısı 63 milyona yakın.
Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’dan oluşan EMEA bölgesinde 27,1 milyon, Batı Avrupa’da 7,1 milyon, Latin Amerika’da 8 milyon ve Kuzey Amerika’da ise 3,5 milyon kişi mobil ödeme kullanıyor.

Tüketiciler müzik, video ve oyun gibi ürünler ile ulaşım ücretleri, otomobil park ücreti, bilet ve buna benzer şeyleri de yine mobil ödeme ile satın alabiliyor.

Turkcell Mobil Ödeme Servisi Kullanımı ve Üye İşyerleri

Avea Mobil Ödeme Servisi Kullanımı ve Üye İşyerleri

ALINTIDIR...

21 Şubat 2011 Pazartesi

MSI’ın Yeni Intel B3 Stepping P67/H67 serisi anakartları hazır.

MSI, 31 Ocak 2011 tarihinde Intel’in Seri 6 yongasetlerinde SATA problemi olduğunu açıklamasının hemen ardından müşterilerini korumak amacıyla tüm satışları durdurmuştu. Müşteri memnuniyetini en üst seviyede tutmayı hedefleyen MSI, bugün SATA problemlerini ortadan kaldıran Intel 6 Serisi B3 Stepping yongalı P67/H67 anakartlarını piyasaya sürdüğünü açıkladı. B3 Stepping yongalı Intel yongaları ile SATA problemlerini ortadan kaldıran MSI P67/H67 anakartlar artık kutusundaki logo ile kolayca tanınacak.
Mükemmel ürün, üstün servis ve eksiksiz müşteri memnuniyetini kurum filozofisinin temeline oturtan MSI, kalite anlayışı doğrultusunda hareket etmeye devam ediyor. Intel’in 6 serisi yongasetlerinde problem olduğunu açıklamasının hemen ardından, MSI hatadan etkilenen tüm ürünlerinin satışını durdurdu ve geri çağırdı. Bugün ise MSI hatanın giderildiği Intel B3 sürümü yongasetlerini kullanan MSI P67/H67 serisi anakartlarını piyasaya sürüyor. Kullanıcılar artık hatasız B3 sürümü yongasetlerini kullanan MSI P67/H67 serisi anakartlarını “MSI B3 Stepping Ready” çıkartmalı kutularından kolayca tanıyabilecek. Böylece kullanıcılar MSI’ın P67/H67 anartlarını gönül rahatlığıyla satın alabilecek

Geçiş aşamasında ise MSI tüm tedarik kanallarını ve servis noktalarını yakından takip ederek etkilenmiş ürünlerini en kısa sürede değiştirecek. Değişim prosedürleri MSI’ın internet sayfasında yer alacak.

MSI markası olarak, markamıza gönül vermiş tüm müşterilerimizden özür diliyor, Intel tarafında yaşanan bu hatadan müşterilerimizin etkilenmemesi için kısa zamanda ortaya koyduğumuz çözümün MSI markasına olan güveni daha da artıracağını umut ediyoruz.

20 Şubat 2011 Pazar

RSS NEDİR? Google Reader NEDİR ?


İnternet okuyucusu musunuz? Peki RSS nedir biliyor musunuz? Bilmelisiniz. Haber okumak, bir blogu takip etmenin kolay yolu RSS’dir. Google Reader gibi RSS okyucular hakkında bilmeniz gerekenler.

İnternette haberlere bakıyorsunuz, bir blogu takip ediyorsunuz vs. Ama her siteden oku gir cık inanın çok zamanınızı yer. Zaman günümüzde en değerli şeylerden birisidir ve bu yazıyı okuduktan sonra kendiniz için daha çok zamanınız olacak. Peki nasıl?

RSS nedir?

RSS çeşitli internet siteleri tarafından yayınlanan haber vb. içeriğin tek bir ortamdan topluca izlenebilmesine olanak sağlayan yeni bir içerik besleme yöntemidir.

RSS bir çok içeriğin tek bir ortamdan topluca izlenmesi(yemiş). Bildiğiniz gibi bir siteden birine geçmek, siteden bir habere gitmek için sayfanın yüklenmesini beklemek gerek. Biz de RSS‘i kullanalım.RSS’i tarayıcınızda bir yer imi şeklinde kullanabilirsiniz. Ama Google Reader sizin için daha avantajlıdır. Google Reader ‘ı kullanarak bu işlemleri çok daha kısa bir sürede gerçekleştirebilirsiniz. Google hesabınızla istediğiniz sitelerin RSS yayın akışlarını otomatik kaydedebilir www.google.com.tr/reader adresinden tüm yayınları görebilir kısaca haberleri okuyablirsiniz.

Üstelik beğendiğiniz başka siteleri de buraya ekleyerek unutsanız bile buradan hatırlayabilirsiniz. Umarım bundan sonra Google reader kullanıp zamanınızı boşa harcamazsınız.

Google hesabınız yoksa bu adresden hesap oluştur’a tıklayın ve kendinize bir Google hesabı alın. Hesabınızı alıp giriş yaptıktan sonra ise “Abonelik Ekle” diyin ve Google sizin yerinize o siteleri takip etsin. Mesela http://bilgibirikimim.blogspot.com/ yazabilirsiniz :) Ben yazı yazdığım zaman google o sayfaya benim yazılarımı ekleyecektir. Sizde birçok siteden bir çok yazıyı tek bir sayfada ve hızlı bir şekilde okuyabileceksiniz

RIM dünyanın en hızlı büyüyen şirketi oldu


Ürettiği Blackberry cihazlarıyla son yıllarda akıllı telefon pazarında üst sıralara doğru tırmanışa geçen RIM (Research In Motion) ünlü ekonomi dergisi Fortune'un hazırladığı “Dünyanın en hızlı büyüyen 100 şirketi” araştırmasında ilk sırayı alarak dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.

Rapora göre RIM'in geçen 3 senede gelirlerindeki artış %77'lik ,hisse başına karda %84'lük büyüme gösterdi. Blackberry'nin mucidinin Amerika'daki en büyük rakibi Apple ise Fortune'un hazırladığı sıralamada geçen seneye göre 8 sıra birden düşerek 39.sırada yer alabildi.Apple rakibinin aksine son 3 yılda hisse başına kazançta %46'lık,gelirlerindeki artış da % 27'lik büyüme gösterebildi.2.Çeyrek verileri göz önüne alındığında Blackberry Curve (8310, 8320, 8330, 8350i, and 8900) Amerika'nın en çok satan akıllı telefonu olurken,onu iPhone 3Gs takip etmişti (İlk 5: 1.Blackberry Curve, 2.iPhone 3Gs, 3.Blackberry Pearl, 4.iPhone 3G, 5.Blackberry Bold)

Fortune'un belirlediği listede Android OS ve Chrome OS ile yeni pazarlara açılan Google 68.sırada,depolama çözümleriyle tanınan Western Digital 97.sırada,ünlü alışveriş sitesi Amazon'da 52.sırada yer aldı.

RIM: Nokia Bizim De Rakibimiz Olacağını Unutmasın!




Nokia’nın yeniden dirilme planı için Microsoft ile yaptığı anlaşmaya BlacBerry üreticisi RIM’den de açıklama geldi. RIM’in Başkan Yardımcısı Jeff McDowell, Nokia’nın kendilerini es geçmesine tepki göstererek, “Nokia bizim de rakibimiz olacağını unutmasın.” dedi.

Nokia CEO’su Stephen Elop, iOS ve Android yarışına, Windows ile kurdukları ortaklığın da katıldığına işaret ederek “Artık yarışta 3 atlı var.” demişti. Jeff McDowell bu açıklamaya cevabı Barselona’daki Mobil Dünya Kongresi’nden verdi. McDowell, özellikle İngiltere ve kıta avrupasında pazarın lideri olduklarını söyleyerek Nokia’yı kendilerini küçük görmekle suçladı. McDowell: “Nokia bizim bu başarımızı yanlış yorumlamış olabilir. Belki Nokia için bizi rakip olarak görmemeleri kendileri açısından bazı işleri yoluna koymada kaçamak bir sonuç olarak gözükebilir. BlackBerry ile büyük yarış içine gireceklerinin farkındalar, her ne kadar basına bu şekilde lanse etmeseler de” şeklinde konuştu.

Windows 8 Yolda


İşletim sistemlerindeki en önemli nokta tablet işletim sistemi ile bilgisayardaki işletim sistemi arasındaki dengeyi kurmaktır. Bunun için cihaza göre değişecek görünüm iki farklıplanlanıyor.

Ama tabi ki 2012'de kullanıcıların Windows'u satın alması için sadece görünümden fazlası gerekli. Gizli sunumlara göre Windows sadece USB ve Bluetooth 3.0 gibi standartları desteklemekle kalmayacak. Yenilikçi teknolojiler sayesinde çok hızlı başlangıçlar ve sorunsuz bir Windows olabilir.

Ama tüm bunlara rağmen Windows 8 için bazı standartlar gerekli. Microsoft'a göre Windows 8 için Windows 7 için gerekenin iki katı birdonanım gerekecek.

Türkiye Kök Hücre Satacak


Türkiye, Ortadoğu ve Avrupa'ya kök hücre satacak.

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur, Ağustos ayında çalışmalarına başlayacak olan Moleküler Araştırma Merkezi'nde kök hücre üreterek Ortadoğu'ya ve Avrupa'ya satacaklarını bildiriyor.

Prof. Dr. Keleştemur, Anadolu Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, Kayserili yarımsever iş adamı Ziya Eren'in kendisi ve eşi Betül Eren adına yaptırdığı Moleküler Araştırma Merkezi'nin kaba inşaatının tamamlandığını kaydetti.

Devlet Planlama Teşkilatı'nın da merkezin donanımı için gerekli ödeneği gönderdiğini ifade eden Prof. Dr. Keleştemur, şu bilgileri verdi:

''Üç yıl içerisinde buraya 12 milyon lira harcama yapacağız. Burası ileri moleküler araştırmaların yapılacağı bir merkez olacak. Merkezin bir katında kök hücre araştırmaları, bir katında da moleküler araştırmalar yapılacak. Kök hücre tedavisi artık bazı hastalıklarda düzenli uygulanmaya başlandı. Aslında binayı bir şekilde yaptırabilirsiniz, malzemeleri de alabilirsiniz ama hep bizim yaya kaldığımız, sıkıntı çektiğimiz konu yetişmiş bilim insanı unsurudur. Bu nedenle biz gerekli bilim insanı unsurunu temin etmek için çalışmalara binanın inşaatından önce başladık. Buralarda çalışacak genç elamanları yetiştirmek için bir proje başlattık. Burada çalışacak genç bilim adamlarımızı şuan da yurt dışında yetiştiriyoruz.''

Rektör Keleştemur, bir kurumu hayata geçirmenin, bilim adamı yetiştirmenin uzun zaman alan çalışmalar oluğunu belirterek, bu süreci kısaltmak için İngiltere'de çalışan İran asıllı bir bilim adamından da danışmanlık hizmeti aldıklarını kaydetti.

Söz konusu bilim adamının 2-3 ayda bir ekibi ile birlikte Kayseri'ye gelerek çalışmalara yön verdiğini dile getiren Prof. Dr. Keleştemur, şöyle devam etti:

''Tabi bu bilim adamı benim de yakından tanıdığım, bizi de seven birisi ama onun da bir ücreti var. 250 bin dolar olan danışmanlık ücretini pazarlıkla 150 bin dolara düşürdük. Ancak, bu ücreti genel bütçeden vermemiz mümkün değildi. Burada da Kayseri Sanayi Odası Başkanı Mustafa Boydak devreye girerek bir kısmını kendisi karşıladı, bir kısmını da oda yönetim kurulu üyeleri verdi. Kendisine ve yönetim kurulu üyelerine çok teşekkür ediyorum. Bunlar unutulacak şeyler değil.''

Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur, merkezin Ağustos ayında çalışmalarına başlayacağına dikkati çekerek, ''Burada kök hücre üreterek öncelikle Ortadoğu'ya, ardından da Avrupa'ya satacağız. Merkezi, bir yandan bilimsel tarafını, bir yandan da ticari boyutunu düşünerek dizayn ediyoruz'' dedi.

Merkezin maliyetinin çok yüksek olduğunu vurgulayan Keleştemur, ''Clean Room'' adı verilen bazı odaların sadece tek bir kapısının maliyetinin 100 bin lira olduğunu ve dünyada da tek bir yerde üretildiğini sözlerine ekledi.

E-TİCARET HAKKINDA SIKÇA SORULAN SORULAR ve TEMEL KAVRAMLAR:


E-İş Nedir?
E-İş (E-Business), her türlü iş bağlantıları ve bunlarla ilgili kısımların elektronik ortamda yürütülmesini tarifleyen bir kavramdır. Yani, bir iş ortamının parçaları olan müşteriler, işçiler, ortaklar arasındaki ilişkiler, yeni iş bağlantı yazışmaları ve benzeri her şey elektronik ortamda gerçekleşir (e-posta kullanarak, sanal proje grupları yoluyla, faks ve data haberleşme sistemleri kullanarak vb).
E-iş büyük oranda;
potansiyel müşterileri elde tutmak, yeni müşteriler kazanmak ve müşterilerle ilişkileri geliştirmek
hizmet, satış ve bilgilendirme servisleri ile mümkün olan en kısa zamanda müşterilere ulaşmak
üretimde ve her türlü iş prosesinde maliyeti düşürüp verimi arttırmak
gibi konularda internet/intranet ve özellikle web teknolojilerinin kullanılmasını içerir.


E-İş ve E-Ticaret arasındaki farklar nelerdir?
E-iş, internet haberleşme araçlarını (web bilgi sayfaları, e-mail, grup posta haberleşme araçları (liste servisleri), haber öbekleri) kullanarak, potansiyel müşterilerle ilişkiye geçmek ve kısa/orta/uzun vadede işinizi geliştirmek, pazarlama/reklam vb gibi konularda internet teknolojilerini kullanmak anlamına gelir. Kısaca, internet ortamı, insanlarla tanışma ve iş yapma mekanıdır. E-İş sonunda illa ki bir para akışı olmayabilir. Ancak, e-iş bağlantılarının doğal uzantısı, ticari kazanç sağlamak (para akışı, e-ticaret) olarak düşünülmelidir.
E-ticaret ise, Elektronik ortamda (büyük çapta internet üzerinde) para kazanacak aktiviteleri içerir. E-ticaret sonucunda, net bir para akışı vardır.

İnternet imkanları, gerçekten e-iş ve e-ticaret yapmak için yeterli mi?
İnternet, e-iş ilişkilerinin yürütülebilmesi için gerekli iletişim imkanlarına sahiptir. Elektronik posta yoluyla çok hızlı haberleşme yapılabilmekte, aranılan bir konuda iş yapan firmalara web arama araçları kullanarak erişilebilmektedir. Ayrıca, internet üzerinde sunulan senkron ve asenkron tartışma ortamları yoluyla çalışılan bilgisayar ve mesafeden bağımsız çalışma grupları oluşturulabilmektedir. İletişimde bilgilerin güvenliği de, çeşitli güvenli haberleşme protokolleri ve güvenlik sistemleri kullanarak sağlanabilmektedir.
İnternet kullanımının yaygınlaşması ve web'in bilgi aktarmada kullanılan ortak bir ara birim olmasıyla, erişilebilecek insan kitlesi ticaret yapılmaya değer boyutlara ulaşmıştır. web, kendi ticari yöntemlerini kendisi oluşturmuştur. Altyapı internet protokolleriyle sağlanırken; reklam, satış öncesi ve sonrası servis, ödeme yapılması vb gibi imkanlar klasik anlamdan daha farklı boyutlara gelmiştir.
Modern haberleşme imkanları zaten e-iş ve e-ticaret'te kullanılıyordu. Kredi kartları, akıllı kart uygulamaları, elektronik fon transferi gibi kavramlara iş hayatı pek te yabancı değil. Zaten günlük hayatımızda da, para akışının önemli bir kısmı kredi kartları yoluyla olmaktadır. Şimdi, karşımızda internet var. İnternet'in sunduğu en önemli teknolojik girdi world wide web (www, web) dir. web, bilgisayar okuryazarı olan ve internet kullanan herkesin kullanabildiği standart bir bilgiye erişim ortamı sunmaktadır. Bu, güvenli veri iletimi ile birleştirildiğinde, e-ticaret için gereken çok kullanışlı ve ucuz bir ortam ortaya çıkmaktadır.
İnternet, e-ticaret söz konusu olduğunda, (i) kolay pazar bulma (ii) hızlı bilgi erişimi (iii) geniş ölçekli pazarlar (iv) kolay, hızlı ve ucuz iletişim (v) yeni iş imkanları (vi) kolay destek imkanları gibi konuları özellikle ön plana çıkarmaktadır.

Neden E-Ticaret? Buna ihtiyacım var mı? Bana yararı olacak mı?
E-ticaret konusuna tüm iş çevrelerinin dikkat etmesi ve bunu ciddiye almaları gerekir. Çünkü e-iş ve e-ticaret modelleri şirketlerin yeni pazarlara açılmasına yardım etmektedir. Bu yeni pazar, hayatlarının önemli bir kısmında internet kullanan yüzmilyonlarca insandan oluşmaktadır ve burada herhangi bir coğrafi sınır da yoktur. Ayrıca, iletişim teknolojilerinin sağladığı hız, ucuzluk ve güven pazarlama stratejileriyle birleştiğinde, global olarak, işletmelerin karlılığını arttırmaktadır. Ticaret ve iş ilişkilerinde elektronik ortamların ve özellikle internet teknolojilerinin kullanılmasıyla;
Mevcut iş imkanları büyüyecektir,
Halen pazarlanan ürünlerin satışı daha kolaylaşacak ve reklam, ürün tanıtım, satış öncesi ve sonrası destek ve benzeri kanallar tamamen elektronik ortamda daha efektif kullanılabilecektir. Otomatik bilgi dağıtım sistemi yardımıyla, müşterilere ve daha geniş kitlelere kolayca ulaşılabilecektir,
Global olarak, iş dünyasıyla olan etkileşim artacaktır,
İş verimlilik analizleri ve planlamalar daha kolay yapılacaktır,
Uluslararası pazarlara kolayca ulaşabilme imkanı olacaktır.
E-Ticaret, 2000'li yıllarda, uzmanların tahmininden 2-3 kat daha hızlı büyüyen bir ekonomi mekanizmasıdır. Global ekonominin geleceği, artı e-ekonomidedir. Bu belli oldu. Ticari işletmeler böyle bir ortamda yer almak zorundadırlar. Yoksa, pazar payları düşecek ve kimseyle iş yapamaz hale geleceklerdir. Yakın gelecekte, e-dükkanı olmayan, e-posta kullanmayan ticari kuruluşlar muhakkak ki, işlerini geliştirmede ve kar etmede, yeni iş bağlantıları kurmada çok zorlanacaklardır.

E-İş ve E-Ticaret Yapmak İçin Nelere İhtiyacım var? Mevcut işimi e-işe nasıl dönüştürürüm?

E-İş ve E-Ticaret aslında, firmanıza diğer insanların (müşteriler!) kolay ulaşmasını sağlamak ve mal satmak (pazarlama/satış) amacıyla elektronik erişim kanallarının (web sayfası hazırlama, buraya ürün kataloglarını ve satış mekanizmalarını koyma, ürün destek ve bilgi sayfaları hazırlama, firma adına alınmış web sayfaları, e-posta vb) açılması anlamına gelmektedir.
İnternet ortamından ticaret yapmak ya da iş ilişkileri kurmak, mevcut işinizin geliştirilmesi ve yeni pazarlar bulmak; sonuçta da, hızlı gelişen dijital ekonomiden pay almak için gereklidir. E-ticaret, firmanızın halihazırda yaptığı işi ilk anda kökünden değiştirecek bir olgu değildir. Ancak, internetin "heryerde, herkese kolay erişim" mantığı ile, diğer insanlara (müşteriler, ortaklar vb) ulaşmak çok kolay olacaktır ve 2000'lerin başlarından itibaren dijital ekonomi, global ekonominin en önemli unsuru haline gelecektir. Ekonomik göstergeler ve tahminler de bunu göstermektedir. (http://www.ecommerce.gov , http://www.oecd.gov)
İşletmelerin "internette" yer almaları konusunda danışmanlık veren ve anahtar teslimi çözümler sunan birçok firma vardır. Ancak, sunulan teknolojik çözümler, iyi bir iş stratejisiyle birleştiğinde başarılı olacaktır. Firmanızın sanal halini internette kurmak için ana hatlarıyla şu adımları takip etmeniz size kolaylık sağlayacaktır.
İnternet üzerinde, sizinle benzer sektörde/sektörlerde hizmet veren firmalar ve çalışma şekilleri, web/internet teknolojilerini nasıl kullandıkları konusunda bilgi sahibi olmalısınız. Alta Vista, Yahoo gibi arama motorları kendi sektörünüzle ilgili firmaların web sitelerine erişmenize yardım edecektir.
Bilgi sahibi olduktan sonra, en önemli nokta "iş stratejisi" dir. Eğer, web'i kendi ürünlerinizi elektronik ortamdan satabileceğiniz bir ortam olarak düşünüyorsanız bunu "başta" belirtmelisiniz. Eğer, sadece "firmanızın tanıtımını" yapıp potansiyel müşterilerle daha hızlı irtibata geçmek ve belki ürünlerinizle ilgili tanıtım faaliyetlerini internete taşımak istiyorsanız stratejiniz daha değişik olmalıdır. İki strateji arasındaki fark kuşkusuz ki bilgisayar ve iletişim altyapısı için yapılacak harcamalardır.
Bir firmanın internette yer almasının bazı "olmazsa olmazları" vardır. Bunlar, i) firmaya ait kayıtlı bir alan adı ii) firmaya ait bir web adresi, ii) yazışmalar için, içinde firmanın alan adı geçen bir e-mail adresi gibi. Bunlar, teknolojik altyapının önemli unsurlarıdır.
Firmanın iş hacmine ve büyüklüğüne bağlı olarak, tüm firma bilgilerini ya işletmenizde bu işe tahsis edeceğiniz bir bilgisayarda tutmalısınız, ya da "web sayfaları için ev sahipliği -web hosting-" yapan internet servis sağlayıcı firmalardan bir web alanı kiralamalısınız. Bu web alanları sizin elektronik dükkanlarınız olacaktır. Günümüzde internet servis sağlayıcıları, firmalar için alan adı almadan başlayarak, web sayfası dizaynına ve firmaya özel e-posta adresleri tahsis etmeye kadar her servisi vermektedirler ve bu konularda danışmanlık yapan kuruluşlar da vardır.
Firmanızın internet ortamında "adının duyurulması" için, birtakım arama motoru ve katalog servislerine kayıt ettirilmesi gerekmektedir.
Elektronik dükkanlardan satış yapmada bazı dikkat edilmesi gereken noktalar vardır. Bu konuda "10 altın kurala" ilerleyen kısımlarda erişebilirsiniz.

E-Ticaret ve E-İş işletmelerin iş stratejilerinde önemli değişikliklere yol açıyor mu?
Bir çok geleneksel yapıdaki ve uzun süreli faaliyet gösteren şirketler, e-iş ekonomisinde yer alabilmek için kendi işletme planlarında çok radikal değişikliklere gidiyorlar. Bu, özellikle, yeni pazar şartlarına uyan daha esnek bir şirket yapısı, ürün tanıtım ve satış çevrimindeki değişiklikler, elektronik iş konusunda servis desteği verecek yeni elemanların şirket içinde istihdamı ya da bu konularda dışardan firmalarla anlaşılması gibi konularda önemli değişikliklere yol açmaktadır. Doğal olarak, şirketlerin kendi elektronik dükkanlarını açmak için, bilişim teknoloji altyapılarını geliştirmek konusunda da stratejik değişiklikleri olacaktır.

Elektronik Ortamda para akışı nasıl oluyor?
Elektronik ortamda para akışı; kredi kartı ödemesi, doğrudan elektronik fon transferi gibi tamamen elektronik ortam çözümleri şeklinde kendini göstermektedir. Ayrıca, 1990'ların sonunda gündeme gelen siber para (cyber-cash) yöntemi de önümüzdeki dönemlerde internet üzrindeki ticaretin önemli bir kısmını oluşturacaktır. Bu kapsamda, elektronik çek, elektronik para (e-cash), elektronik borç alma/verme gibi kavramların günlük hayatımızda daha sık görüneceğini söylemek mümkündür.

E-Ticaret ve E-İş sadece internet üzerinden mi yapılır?
Büyük ölçüde evet. Çünkü, internet teknolojileri ve internet iletişim altyapısı, artık her türlü veri dolaşımı için de-facto standart haline gelmiştir. Ancak, her türlü elektronik iletişim cihazının (faks, POS makineleri, kredi kartı, smart card vb) kullanımı da, e-ticaret kapsamında değerlendirilebilir ve bu olanaklar yıllardır kullanılmaktadır. Günümüzde, web arayüzlü elektronik dükkanlar (işyerleri) doğal e-ticaret mekanlarıdır.

Web tabanlı ticaret neden iş yaşamında bu kadar etkin?
Bunu anlamak için, web üzerinden yapılan ticaret ve iş hacminin yıllar içindeki gelişimine bakmak gerekir. Duke Üniversitesi (ABD) tarafından yapılan bir araştırmaya göre, 1998 yılında Amerikan şirketlerinin % 24'ü internet üzerinden ürünlerini satarken bu oran 2000'de %56'ya çıkmıştır. İnternet üzerinde dönen dijital ekonominin hacminin 2003 yılında 1.8 ila 3.2 trilyon Amerikan Doları olacağının tahmin edildiğini söylersek olayın boyutları daha iyi anlaşılır. ABD Ticaret Bakanlığı verilerine göre, sadece bu ülkede, 2000 yılı ilk 3 ayında gerçekleşen elektronik (internet üzerinden) ticaretin hacmi 5.3 milyar dolar'dır. (Kaynak : ABD Ticaret Bakanlığı, Elektronik Ticaret Web Sitesi : http://www.ecommerce.gov). Öte yandan, artık İnternet kullanımı sadece ABD'de değil, dünyanın diğer taraflarında da artmaktadır. Avrupa'da olan e-ticaret hacminin 2002 yılı sonu itibarıyla ABD'yi geçeceği varsayılmaktadır (Kaynak : Jupiter Communications, http://www.internetindicators.com/)

İnternet birçok alanda yaşamla iç içe. Bilgi erişim kaynakları önemli ölçüde burada. İnternet kullanan nüfus arttıkça (Bkz Bölüm 1) internet ekonomisi de paralel olarak artmaktadır. Çünkü, hayatlarının önemli bir kısmında web'de gezinti (sörf, surfing) yapan ve bir çok hizmete web üzerinden erişen büyük bir kitleden bahsediyoruz.

Elektronik Ticaretin dünya ve ülkemizdeki gelişimi nasıldır?

Sadece "çok hızlı" diyebiliriz. Global ekonomiden çok fazla pay alan e-ticaretin, bazı görüşlere göre, 2002 yılı başından itibaren geleneksel ticari faaliyetlerden daha etkin bir konuma geçeceğini bekleyebiliriz.
Hükümetler ve belli başlı ekonomik gruplar (Avrupa Topluluğu, OECD gibi) elektronik ticaret konusunda hem yasal hem de teknik düzenlemeler konusunda çalışıyorlar. 1999'da, ABD'de elektronik ticaret hacminin tüm ticari faaliyetler içindeki oranı %1 gibi küçük bir miktar. Ancak, bu oran birkaç ayda bir katlanarak artmakta ve sürekli olarak, uzmanlarca öngörülen değerlerin üzerine çıkmaktadır.
Ülkemizde ise, şu an için elektronik ticaretin boyutlarıyla ilgili sağlıklı bir veri ve yapılmış bir araştırma yoktur. Ancak, internet üzerinden elektronik bankacılık ve sanal marketler üzerinden on-line alışveriş merkezi uygulamaları başta olmak üzere, seyehat rezervasyonları, elektronik eşya satışı vb gibi konularda ciddi bir elektronik ticaret pazarının oluşmaya başlama sinyalleri verdiğini söyleyebiliriz (Mayıs 2000).

E-İş ve E-Ticaret ile birlikte oluşan yeni iş imkanları ve modelleri nelerdir?
İnternet üzerinde para kazanmanın iki temel yolu var :
1- Bir ürünü ya da servisi web sitesinden doğrudan satmak. Burada, doğrudan satış yapılabilecek bir mekanizma oluşturulabileceği gibi, önce insanlara bir ürün ya da servis hakkında bilgi verip daha sonra onları, bunların satıldığı yere yönlendirmek şeklinde bir yaklaşım da izlenebilir. İkinci yöntem daha fazla tercih edilmektedir. Günümüzde, büyük işmerkezleri benzeri (Akmerkez, Capitol, Zafer Plaza gibi) oluşumlar internette de vardır. Büyük ölçekli sanal iş merkezleri, alışveriş ve tanıtım altyapısını hazırlayıp buraları şirketlere kiralamaktadırlar.
2- Hazırlanan bir web sitesine (içeriğin popüler olması lazım!!!) olabildiğince çok sayıda ziyaretçi çekmek ve onlara bedava bilgiler, programlar vb sunmak. Ziyaretçi sayısı fazla olduğunda, sayfalardaki bazı yerler reklam amaçlı olarak satılabilir.
Genel olarak, her iki yöntemin de çok fazla para kazanma riski içermediğini söyleyebiliriz. Bu sebeple, internet üzerinden para kazanma amacına dönük yeni fikirler kolayca denenebilir ve eğer tutmazsa, çok ta fazla birşey kaybetmiş sayılmayız.
E-iş ve E-Ticaret, sermayesi 50 dolar olan bir şirketle, 50bin dolar olan bir şirketi özellikle ürün tanıtımı ve reklamcılık konusunda, web üzerinde, neredeyse eşit konuma koyabilmektedir. Böylece, müşteri isteklerini iyi analiz eden ve sanal dükkanlarını iyi hazırlayan şirketler parlak başarılar kazanabilmektedirler. İnternetin ve e-ticaretin kısa geçmişi, bu konuda başarılı örneklerle (success story) doludur. Yeni gelişmekte olan e-ticaret ve e-iş imkanları; parlak fikirler ve akılcı reklam/pazarlama stratejileri ile büyümektedir. İnternette, insanların çok rağbet gösterdikleri bir konuda bir web sitesi hazırlayıp daha sonra bu siteye alınan reklamlarla hatırı sayılır gelirler elde etmek olasıdır. Hedef, "daha çok insana erişmek" olduğuna göre, birçok insanın ziyaret ettiği popüler siteler, doğal olarak, ürün tanıtım reklamları vermede çok tercih edilir olmaktadırlar. Ayrıca, bu tip siteler, zaman zaman astronomik ücretlerle satılmaktadırlar. Ancak, yeni bir sitenin popüler olması en az 6 ay civarında bir zaman gerektirir.


İşletmem için e-iş ve e-ticaret uygulamalarına girmek, ne kadarlık bir yatırım gerektirir? Ne kadar zamanda sonuçlanır?

e-iş ve e-ticaret, yeni pazarlara erişmek ve mevcut işi geliştirmek için mutlaka yapılması gereken "iş yapma" standartlarıdır. Hükümetlerin ekonomi programları, e-ticaretin çok yaygın ve baskın kullanılacağı gerçeğini ortaya çıkarmaktadır. Bu noktadan hareketle, kolayca denilebilir ki, işletmeler elektronik ortamda şirketlerini temsil etme (web sayfası açma) ve servislerini web üzerinden kullanıma açma işini çok ciddi olarak düşünmek zorundadırlar. Özellikle, e-iş (e-business), yeni "işbirlikleri" ve "pazarlar" için sunduğu imkanlar ile yeni stratejiler ve iş modelleri ortaya çıkarmaktadır. Bunun temelinde de, firmaların internet ortamında bulunması (web sayfası, açık iletişm kanalları, e-posta kullanımı gibi) yatmaktadır. İlk etapta, bunun, olmazsa olmaz bir olgu olduğu gerçeğini ortaya koymak gereklidir. Yapılacak yatırım (harcanacak para, kurulacak servisler vb) doğal olarak ciddi bir fizibilite çalışması gerektirir. Söz gelimi, eğer e-ticaret yapmak istiyor ve bunun, satışlarınızın önemli bir kısmını oluşturmasını arzuluyorsanız, nesne tabanlı, genişlemeye müsait ağ sistemleri oluşturmalısınız. Öte yandan, kuruluşlara ve kişilere, bir ön yatırım mailyeti gerekmeden "sanal dükkan" kiralayan sistemler de (ülkemizde ve dünyada) gelişmeye başlamıştır. (Yahoo Store benzeri oluşumlar). İşinizin büyüklüğüne ve stratejinize göre, bu tip alternatifleri değerlendirmek te yararlı olabilir. Sizi doğru şekilde ucuza yönlendirebilecek önemli firmalar ülkemiz sınırlarındada hızla yayılmaktadır. Ör: www.e-ticaretmerkezi.net ; www.agorabilisim.com ; www.retorika.com

Hangi tür işler internet üzerinden e-iş ve e-ticaret uygulamalarında idealdir?
Her iş ve servis için internet üzerinden çalışacak satış kanalları oluşturulabilir. Emlakçılıktan çiçekçiliğe, kitap satışından araba satışına, açık arttırmalara kadar pek çok uygulama alanı vardır. Web üzerinden hemen hemen herşeyin ticaretinin yapıldığını söylesek fazla abartmış olmayız. Ancak, özellikle bilgisayar ürünleri, kitaplar ve magazin dergileri, müzik, video ürünleri ve diğer eğlence pazarı ürünleri, abonelik bazlı servis veren yerler e-ticaret içinde en çok ciroya sahip alanlar olarak göze çarpmaktadır.
Aslında e-ticaret uygulamalarının ilk (ve hala en popüler) örneklerinden biri de, web üzerinden bilgisayar programı satışıdır. (shareware program stratejisi-kullan, beğenirsen öde-).


Belli bir ürünü ya da hizmeti satan bir şirketi internet üzerinde nasıl bulur ve onunla nasıl temasa geçerim?
Web sayfası olan şirketler mutlaka kendilerini popüler arama motorlarına (Alta Vista gibi) kaydettirmişlerdir. Buralardan firma adına ya da faaliyet alanına göre arama yapmak işe yarayabilir bir yöntemdir. Öte yandan, aradığınız ürün ya da hizmet ile ilgili, varsa, tartışma grupları (news groups), çok hızlı sonuç alabileceğiniz bir diğer mekanizmadır. Ulusal arama motorları ve katalog servisleri de (online firma rehber servisleri gibi) denenebilecek diğer yollardır.

İnternet bankacılığı nedir? Ne gibi kolaylıklar sağlar?
Bankalar, gerçek anlamda elektronik bankacılığa geçtikten sonra, kişisel bankacılık hizmetlerine (herkesin kendi bankacılık işlemlerini kendisi yapması) ATM para çekme makinaları ile 1980'lerin sonlarına doğru geçtiler. ATM'lerde, banka müşterisine verilen bir elektronik banka kartı yardımıyla, hemen hemen bütün temel bankacılık işlemleri yapılır. Bunun bir uzantısı olarak, kişisel bankacılık hizmetleri, 1995'lerde "telefon" bankacılığı ile tanıştı. Hesaplara "telefon" yardımıyla otomatik erişmek ve işlemler yapmak mümkün hale geldi. Bunun sonraki aşamasında ise, özellikle 1998'lerden sonra, internet bankacılığı ortaya çıktı. SSL gibi güvenlik sistemleri kullanan web sunucularında servis veren bankalar, müşterilerine kendi hesaplarına web gözatıcıları (netscape, internet explorer gibi) kullanarak erişme imkanı sunmaya başladılar. SSL sayesinde banka müşterisi (kendine ait müşteri numarası ve şifresini kullanarak) kendi hesaplarına (interaktif hesap) güvenli bir şekilde erişip, kendisi ile banka arasında kurulan "güvenli web oturumunda", para çekme dışındaki bütün bankacılık hizmetlerini kendi başına yapabilmektedir. Hesaplar arasında havale, EFT, kredi kartı ödemesi, otomatik ödeme talimatları, döviz alım satımı, hatta bazı bankaların "Yatırım" kanalları kullanılarak fon alım satımı, borsada hisse senedi alma/satma gibi birçok hizmetler günümüzde internet bankacılığı kavramın içinde yeralmakta ve hergün artan sayıda kişi bu servislerden yararlanmaktadır.
2000'li yıllardan itibaren ise, WAP protokolü kullanarak "cep telefonları" kullanılarak WAP Bankacılığı başlamıştır. Bu sistemde, yukarıda tanımlanan tüm bankacılık hizmetlerine "WAP destekleyen cep telefonlarından" menüler yardımıyla erişmek mümkündür.


Sanal Para Nedir?
e-para, tam olarak, kullandığınız bilgisayarın sabit diskinde sizin adınıza bulunan, ve internet üzerinde yaptığınız alışverişlerde harcayabileceğiniz paradır. Siz harcama yaptıkça, harcadığınız miktar toplamdan düşülür. e-para kullanımı pek yaygın değildir. Ancak, gelecekte sık kullanacağımız bir araç olabilir. Aşağıdaki satırlar bazılarımıza şu an bir fantazi gibi gelebilir.
Temel olarak, gidip, e-para servisi veren bir bankadan, kredi kartımızla ya da peşin ödemeyle, bir miktar e-para alıyoruz. Daha sonra, banka bu miktarı bizim bilgisayarımıza transfer ediyor.Internet üzerinde bir alışveriş yaptığımızda da, eğer burada e-para geçiyorsa, sipariş formunda e-para ile ödeme yapılacağını belirtiyoruz. Miktar otomatik olarak bilgisayarımızdaki miktardan düşülüyor. Bütün bu işlemler, e-para servisi veren bankamızdan da kontrol ediliyor. Bazı uygulamalarda, e-para ödemesi doğrudan bankadan yapılıyor. Bu durumda, size bir e-posta mesajı ile, ilgili siparişi alıp almayacağınız soruluyor. Böylece, alışverişlerde, fiziksel olarak alışageldiğimiz "para dolaşımı" ortadan kalkıyor.
En popüler 3 dijital para sistemi şunlardır : Digital Cash (http://www.digicash.com), Cyber Cash (http:www.cybercash.com) ve First Virtual (http://www.fv.com). Ilgili yerlere web listeleyicinizle bağlanıp daha ayrıntılı bilgiler alabilirsiniz. Tüm dünyada, e-para kabul eden banka sayısı ise hızla artmaktadır.
Ayrıca, elektronik çek kullanımı, elektronik borç alma gibi "değişik uygulamalar" için de, dünyanın önde gelen finans kuruluşları ve internet teknoloji şirketleri çalışmalar yapmaktadır. E-ticaret hacmi geliştikçe, bu kavramların da kullanım bulacağını bekleyebiliriz.

E-Dükkan (E-Store) Nedir?
İnternet üzerinde her türlü ürünün satıldığı özel tasımlanmış web sitelerine e-dükkan denir. Bu sitelerin ilk giriş sayfaları, e-dükkanın vitrini gibi düşünülebilir. e-dükkanlarda; ürünlere ait bilgiler (resimleri, fiyatları, özellikleri), müşteri destek bilgileri (sıkça sorulan sorular, ürün şikayeti iletme, müşteri anketleri), yeni ürünler, promosyonlar ve tabii ki, kredi kartı ödeme sistemleri (kasa) bulunur. e-dükkanların web sayfa tasarımları olabildiğince sade, kolay gezilebilir özelliklerde ama aynı zamanda renk/yazı/bilgi akışı özelliklerinin dikkatlice kullanıldığı şekillerde olmalıdır.

İnternet üzerinde ürün tanıtımı ve reklamcılık uygulamaları nasıl yapılmaktadır?
Web'de dükkan açan firmalar, genellikle, ilk adım olarak normal ürün tanıtımı ve satış kataloglarını (basılı broşür) web'e (e-dükkan) koyarak elektronik ürün tanıtımlarını yapmaya başlarlar. Ancak, internetin etkileşimli yapısı, bu yaklaşımı çok tehlikeli kılmaktadır. Çünkü, web sayfaları arasında gezinen biri nasıl tek bir tıklamayla bir siteye gelebiliyorsa, yine tek bir tıklamayla buradan kolayca gidebilir. Web üzerinde ürün tanıtımı ve reklamcılık uygulamalarında, bu etkileşimin önemi her zaman gözönüne alınmalıdır. Ayrıca, web üzerindeki alışverişlerde, kitlesel beğeni ve tercih yerine, bireysel beğeninin ön plana çıktığını görmekteyiz. Bireyi birebir yakalayacak, anında etkileşimli olarak her türlü bilgilendirme isteğini yerine getirecek akıllı sistemler, web üzerinden ticarette en önemli ürün tanıtımı ve reklamcılık stratejilerini oluşturmaktadır. Bu konuda sizi profesyonel olarak yönlendirebilecek

Sitenin biçimsel tasarımı, ilk anda, gelen müşteriye önemli ipuçları verecektir. Çok büyük hacimli resimler, yüklenmesi zor Java uygulamaları ve standart olmayan (sadece belli bir browser için düşünülmüş) tasarımlar sitenizin dolaşılmasını zorlaştıracağı için, gelen potansiyel müşterileri hemen kaçırtacaktır. Sade bir site tasarımıyla (en çarpıcı etkiler böyle verilir) ilk aşamayı başarıyla geçer ve ziyaretçilerin ürünlerinizle ilgilenmesini sağlayabilirsiniz. İkinci olarak, içerik tasarımı gelir. Sitenize koyduğunuz ürünler ve bunlarla ilgili yeterli bilgi koyup koyup koymadığınız; satın alma konusunda basit adımlarla müşteriyi yönlendirip yönlendiremediğiniz büyük önem taşır.
Sitenize gelen ziyaretçi ne kadar çok farklılık görüyorsa ve ne kadar kolayca sitenizi dolaşabiliyorsa ve tabii ki ne kadar çok beklentilerine cevap bulabiliyorsa o kadar başarılı bir imaj yaratmışsınız demektir. Ürün farklılığı, markanın öne çıkarılması gibi klasik pazarlama ve satış stratejileri, web'in dinamik yapısı ile kolayca birleştirilebilir ve müşteri bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi en üst düzeyde yapılabilr.
"Banner" olarak tabir edilen web reklamları genelde tanıtılan ürünün görüntüsünün (düz resim ya da, hareketli (animated) gif resmi) çok ziyaret edilen web sitelerine konmasıyla yapılmaktadır. Web reklamlarının en cazip tarafı ziyaretçilerin reklam karşısında ilgi duyduğunu belirtmek veya bilgi talep etmek için tek yapması gereken ekrandaki ilgi duyduğu kısmın imajlarına tıklamak. Telefonla aramak veya ürünün örneğini gidip yerinde görmek gibi zahmetli işlere kalkışmıyor. Reklam, halkla ilişkiler ve satış etkileşimli bir ortamda (web) aynı anda gerçekleşmektedir.

Arama Motorlarında "üstlerde" nasıl yer alabilirim?
Arama motorları (search engines), insanların internet üzerinde bilgi aramak (bu arada, belli bir ürünü ya da servisi de aramak) istediklerinde kullandıkları en önemli mekanizmalardan biridir. Bu motorlardan herhangi birini (söz gelimi, Alta Vista ya da Lycos) kullananlar bilirler, bir anahtar kelime girilip "Ara" (Search/Find) dendiğinde, karşımıza bazen milyonlarca cevap (web bu anahtar kelime ile ilgili web sayfalarının adresleri) gelebilmektedir. Arama kriterleri ile oynayıp (advanced search) arama aralığı daraltılsa da, yine de cevap sayısı çok fazla olmaktadır. Arama motorları ise, gelen cevaptan belli bir sayıya kadar olanları listelemektedir (genellikle birkaçyüz tane). Bu yüzden, arama sonuçlarında en üstlerde yer alan web sayfalarının aramayı yapan kişi tarafından "öncelikle" ziyaret edileceğini söyleyebiliriz. Dolayısıyla, anahtar kelimeleri düzgün tanımlanmış ve hazırlanırken belli basit kurallara uyulmuş web siteleri, anahtar kelime tabanlı aramalarda üstlere yakın yerlerde olacaktır. Yahoo'nun 1999 rakamlarıyla ayda 16 milyondan fazla ziyaretçi çektiğini düşünürseniz, arama motorları üzerinden bilgi arayıp web sitelerinin adreslerini bulan milyonlarca internet kullanıcısından bahsedebiliriz. Hazırladığınız web sitesinin arama motorlarında "üstlerde" yer alması konusunda, aşağıdaki taktikler size bir miktar yardımcı olacaktır ;tabi yine profesyonel yönlendiricilere ihtiyaç duyacaksınız. Bizim favorimizi size de önerebiliriz; www.retorika.com
1) Anahtar kelimelerin uygun seçilmesi gereklidir. Web sayfaları hazırlanırken, her sayfada, "META" komutu kullanılarak, sayfa ile ilgili anahtar kelimeler listelenir. Arama motorlarının bir sayfayı ziyaret ettiklerinde kontrol ettikleri en önemli yer burasıdır. META belirteçleri, ...... içinde verilir ve kullanımı şöyledir :


Burada, kelime1, kelime2, kelime3 ...., içerik ile ilgili seçilmiş anahtar kelimelerdir ve aralarına virgül konarak yazılır. Arama motorları genelde sadece belli sayıda anahtar kelimeye bakarlar ve sonrasını ihmal ederler. Bu sebeple, iyi seçilmiş ve az sayıda (5-6 tane) anahtar kelime kullanmak yeterlidir. Anahtar kelime seçiminde, sitenin içeriğine uygun kelimeler seçilmesine dikkat edilmelidir.
2) Web Sitesinin adının ve tanımının düzgün yapılması gereklidir. Sayfa isimlendirilmesinde Türkçe/İngilizce tanım kullanılacaksa bilgiler de buna uygun olarak girilmeli. Arama motorları, sayfa ismi ve tanımını belirten META belirteçlerini de indekslerler..
3) Bazı arama motorlar, indeksledikleri sayfaların içeriklerinin bir kısmını da, yazıda geçen kelimelere göre dikkate alabilmektedirler. Bu yüzden, anahtar kelimelerin, anlatımı bozmayacak şekilde metin içine serpiştirilmesi de arama motorlarının o anahtar kelimeler için sayfalarınızı daha yüksek bir oranla indekslemelerini sağlayacaktır.
4) En önemli noktalardan biri de, sitenizi kayıt ettireceğiniz arama motorları ve katalog servislerinin seçimi. Yüzlerce arama motoru olsa da, bunlardan sadece 8 tanesi toplam trafiğin yaklaşık %99'unu oluşturmaktadır.
5) Sayfalarınızı kaydettirdiğiniz arama motorlarını ve katalog servislerini düzenli aralıklarla kontrol edip arama sonuçlarındaki pozisyonunuzu (sıranızı) belirlemeniz ve buna göre gerekiyorsa ufak değişikliklere gitmeniz de gerekmektedir.


Portal site nedir?

Portal Site; web üzerinde bulunan "önemli" sitelerin belli bir gruba göre sınıflandırılmış olarak sunulduğu web siteleridir. Portal siteler tasarlanırken, içerik seçimi (hangi sitelerin kendi alanlarında en iyi, yani "önemli" olduğu) o siteyi diğer portallar arasında ön plana çıkartabilmektedir..
Bir başka değişle, portal sitelere, internete giriş ve bilgi sorgulama için kullanılabilecek "başlangıç noktaları" gözüyle bakabiliriz. Zaten, portal siteler de kendilerini, internete giriş kapıları olarak tanımlamakta ve kendi adreslerinden internette sörf yapmaya başlayıp aradığınız her yere ulaşacağınız sloganını kullanmaktadır. Yahoo (http://www.yahoo.com), portal sitelerin ilk ve en önemli örneklerindendir.
Günümüzde, geniş kitlelere servis veren "günlük dergi ve gazeteler", internet servis sağlayıcıları, önemli yazılım ve donanım siteleri, arama motorları gibi yerler birer portal konumuna dönüşmüşlerdir. İyi tasarlanmış ve içerdiği başlangıç noktaları ve bilgi grupları dikkatli seçilmiş portal siteler, gerçekten de internet kullanıcılarına büyük kolaylıklar sağlar. Yoksa, bilgi denizinde boğulmak içten bile değil...